Taa çocukluğumda filmini seyretmiş olmama karşın kitabını bugüne kadar hiç okumamıştım. Sahaflarda denk gelince almıştım "okumalı artık" diye. Filminden anımsadığım, Quasimodo ve umutsuzca sevdiği Esmeralda....Diğer karakterleri hep unutmuşum. Kitabı okuyunca epey karakterin ve olayın olduğunu gördüm. Bana göre kaderciliğin aşırı önemsendiği bir roman. Ama dönemin genel özelliği de bu sanırım....
Emil Michel Cioran, ilk kez okuduğum bir yazar. Yazar değil de belki filazof demeliyim. Yılar önce bana hediye gelen bir kitaptı. Nedense okumamışım, aralarda kalmış gitmiş. Yıllarca benimle birlikte taşınmış ve geçenlerde kitaplığımı karıştırırken aralardan bulup çıkardım. Çok ilginç savları var. En güzelinin aslında doğmamış olmak olduğunu savunuyor ama artık yapacak bir şey yok deyip güzel tespitlerde de bulunuyor. Ara ara alıp yeniden göz atılacak bir kitapmış...
İçinden bazı cümleler;
- Sabahtan akşama kadar ne yapıyorsunuz?
kendime katlanıyorum.
kendime katlanıyorum.
- Eskiden,bir ölünün önünde sorardım kendi kendime:”bunun doğması neye yaradı?”şimdi, aynı soruyu,her canlıdan önce kendime soruyorum.
- Ne zaman bir hakarete uğrasam,intikam arzusundan kendini tamamen kurtarmak için,kendimi mezarımda sessiz,sakin hayal ettiğim bir zaman oldu.ve hemen yatışıyordum böylece.cesedimizi fazla küçümsemeyelim.fırsat olursa işe yarayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder