29 Nisan 2010 Perşembe

kabağın en güzel hali


Bu hoş lezzeti ilk olarak sevgili Tijen'in bloğunda görüp denemiştim. İnanılmaz hoşuma gitmişti. Arada bir kez daha yaptım herkese tattırmak için çoğunluk çiğ kabak diye burun kıvırdı. Geçen gün yine yaptım bence süper...
Ben 2 kabaktan yaptım. Resimde görüldüğü gibi ince uzun doğrayıp kapaklı bir kabın içine koydum. Çok çok az tuz, bir limonun suyu ve azıcık zeytinyağı ekleyip ara ara sallayarak karıştırdım. Öğlen yaptım akşam yemeğine hazırdı.
Biz kabağı bir de domatis,soğan,biberle kavurarak yaparız. o da güzel olur
'

bir baharlık fular daha



Daha önce yaptığım pembe fularla aynı mantıkta ördüm. Tamamen zincirlerle yaptım. Pasaja ekledim bunu da

27 Nisan 2010 Salı

26 Nisan 2010 Pazartesi

23 nisan tatili

Devrim çocuklarla çarpışan otolara bindi


Deniz biraz ürkünca bu tırtıla binmek de bana düştü. Arada hızlanan bir alet bayıldı çocuklar


Bitmeden kitap fuarını da gezdik. Fazla kalabalıktı ama. Çocuklarla zor oldu

Çocukların seçtiği kitaplar. Yukarıdaki uzay ansiklopedisi Ada'nın favorisi. Bu sıralardaki merakı bu. Bilmeceleri de Deniz istedi.


Fuarda huzurevindeki bayanların yaptığı fileler de satılıyordu. Aldım ben de Çevre konusunda tek ihmal ettiğim konuyu da halletme zamanı geldi artık. Mümkün olduğunca poşet kullanımını azaltmalıyım

Günün sonu yorgun Deniz. Oturdu kaldı.

23 nisan sadece törenlerle bitmiyor. Çocukları gezdirmek, sevdikleri şeyleri de yapmak lazım. Törenin ardından benimkiler Urla'ya gitti., ben de blogcu arkadaşlarımla buluştum. Bayılırlar oraya toprak var, özgürlük var. Cumartesi önce kitap fuarına ardından lunaparka gittik. Oldukça yoruldular ama eğlendiler de. Hoş çoğu çocuk gibi günün yorgunluğunu satmayı d ihmal etmediler.
Pazar günü ise bahçe günü oldu. Ada'nın sürekli burnu aktığı için doktor bu sıralarda parka takılmayın dedi biz de birkaç hafta bahçemizde zaman geçireceğiz.

25 Nisan 2010 Pazar

İzmirli blogcular buluştu

Blogcuların toplu fotoğrafı. Kafede çalışan bir bayanı resmen esir aldık tek tek makinalar uzandı kendisine...

Selin ve Nadire
Mutlu Olalım Derneği'nin temsilcileri Özlem hanım ve Ezgi hanım da adamızdaydı

yetenek-sizin'in hediyesi. Kutunun içindeki şekerleri Ada ve Deniz afiyetle yediler. Kitap ayracı ve broşsa benim oldu.


benhurum'un güzel hediyeleri. Lavanta kesesi ve bileklik

Sevgili mandalinçıkmazı'nın güzel hediyesi. Anahtarlığımdaki yerini aldı hemen.

İzmirli blogcular nihayet buluştuk. Kordon'daki bir kafede çok hoş bir buluşma oldu. Sadece İzmirliler de değil benhurum taaa İstanbul'dan, yetenek-sizin de Konya'da gelip sevindirdiler bizi. En kısa zamanda yeniden buluşmak dileğiyle


23 Nisan 2010 Cuma

23 nisan tüm çocuklara kutlu olsun

Denizler futbol temalı bir gösteri yaptılar


Anasınıfı şiir bir de şiir okudu (sağdan üçüncü Deniz)
Anasınıfında 9 erkek 3 kız olduğu için birlikte gösteri yapamadılar. Erkekler futbol temalı bir gösteri yaparken kızlarımızda "cici kızlar" parçasıyla dans ettiler

Ada'nın sınıfı da ront gösterisi yaptı.

Ada güzelim


Bu da gösteri öncesi toplu fotoğraf (Deniz'in elinde yeşil top var. sağda)

Ada'nın sınıfı toplu fotoğraf (Ada gözlüklü ikinci sırada)

Dedemiz Urla'dan geldi gösterileri izlemek için

Yine bir 23 nisan yine kısacık ama keyefli dakikalar....Ben oldum olası çok sevmişimdir 23 nisanı. Elimden geldiğince TRT'deki göstereleri hep izlerdim. O kadar keyefli ki onları seyretmek. Benim çocuğum olması da şart değil. Ama tatlılarımı izlemek ayrı bir keyif. İki yıldır Ada'nın oluyordu bu yıl Denizim de katıldı abisine. Bir dünya fotoğraf çekmişim. Utandım bu kadarını koydum buraya.
Tüm çocukların bayramı kutlu olsun

22 Nisan 2010 Perşembe

hamurişleri



Denizli'den teğzem geldi dün. Bugün de bana uğrayacaklar. Ne yapsam na yapsam diye akşam bunları hazırladım. Otlu poğoça yaptım. İkinci denemem. İlkini okula yapmıştım geçer not almıştı. Bir de ilk kez cevizli kurabiye denedim. Açıkcası ben cevizin girdiği her şeyi sevmişimdir. Bir de incirli tart var onu da sonra koyarım. Bozulmasın diye dilimlemedim çünkü.

21 Nisan 2010 Çarşamba

19 Nisan 2010 Pazartesi

hafta sonu bisiklet keyfi

Deniz bey bisiklete baba desteğiyle biniyor. Tembellikten geçen yıl pedal çevirmiyordu, bu yıl hevesli ama Devrim yan desteklerini çıkardı öğrensin diye şimdi kendi uğraşıyor.

Ada'yı tutabilene aşkolsun. Çok hevesli ve azimlidir. Zaten bizim bisikletlere de oturmadan binebiliyor.


Hafta sonu Hasanağa Parkı'na gittik. Piknik yaptık, çocuklar bisiklete bindiler. Piknik sofrasından fotoğraf çekmek aklıma gelmemiş. Kekle idare edeceğiz. Kuru üzüm, kuru incir ve kayısı, portakal kabuğu rendesi ile yaptığım kek. Hoş oldu

17 Nisan 2010 Cumartesi

bahçemdem

Papatyalarım iyice açtılar artık
Devrim'in çam ağaçları, poşetlerde büyütüp bir yerlere dikiyor ya da isteyene veriyor

Evin önündeki kaldırım. Evi aldığımızda berbat durumdaydı. Taşları pirinç ayıklar gibi ayıklamıştım. Şimdiki durumu ise hepsine değiyor



Yine kaldırımdan bir görüntü



Balkonumdan manzara

Burası da evin yan tarafı. Orayı da ağaçlar ve çiçeklerle kapladık. Artık sahipleri gelince ne der bilemeyiz ama bu hali güzel

Devrim topladığı tohumları süt kutularına dikiyor önce, büyüdükçe poşetlere alıyor. Çıkmışları çekmiş.

Görmemişin bahçesi olmuş gibi olmuyordur umarım. İnsanın emekle büyüttüğü çiçekler, ağaçlar o kadar değerli oluyor ki örgülerim kadar bunları paylaşmayı da seviyorum.