Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.


Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.


Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.

Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.


Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.


Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.




Bir boomads advertorial içeriğidir.

İyi yıllar diyememek.....

Ben şöyle bir geriye bakıyorum da 2015 kesinlikle berbat bir yıl oldu. Benim açımdan iyiydi. Çocuklarımın sağlıkları iyi, eşimin güzel bir işi var, arkadaşlarım var geziyorum, spora gidiyorum. Dolabım dolu, tencerem kaynıyor...

Ya diğer insanlar......

Milyonlarca insan para kazanmaya çalışanların başlattı savaşta evlerinden göç etmek zorunda kaldı. Onlarca bebek, anne, çocuk, baba buz gibi sularda yaşam savaşı verirken boğuldu...Türkiye'de ya da başka ülkelerde binlerce insan bu soğukta sokaklarda yaşıyor. Daha bugün haberlerde vardı. İstanbul'da bir evde (pardon bodrumda) 20-30 genç insan leş gibi yataklarda yatıyordu. Kim ister böyle bir yaşamı. Ben görmüştümm burada fayasnçıda asgari ücretin altında bir genç çalışıyordu. Konuştuk biraz ülkesinde üniversite öğrencisiymiş.

Hani çoğumuzun aşağıladığı o Suriyeli çocuklar mesela İngilizcede bizden daha iyiymiş. Öğretmenlerden duydum. Ama bizim okulda bir öğretmen o çocukları "sizi burada misafir ediyorsunuz siz konuşuyorsunuz" diye aşağılamış. Deniz anlattı çocuk bile rahatsız olmuş. "Anne hiçbirşey yapmadılar öğretmen bağırdı" dedi.

Bir de Doğu'da yaşanan savaş var ki sesi malesef buralara kadar gelmiyor. Benim mantığım almıyor. PKK varsa o mahallelerde biliyorsan, gir-çıkar-al....Ne diye tüm mahallenin üstüne bomba yağdırıyorsun. Bir dolu çocuk öldü. Empati kurmak lazım. 19 gün sokağa çıkamıyorsunuz. 19 gün çocuğunuza ne pişireceksiniz? Bir annesiniz, çocuğunuz aç... Okulları kapattılar. Orası da Türkiye burası da. Benim çocuğum eğitimini alıyor,  sınavlarına giriyor. Hatta yılbaşını kutluyor. Ya oradaki çocuk...Teog bile yapılamadı. Nerde fırsat eşitliği, nerde çocuk hakları??? Oradaki okullara askerler dersimiz itaat yazıyorlar:(((

Empaki kurmak lazım. Benim şehrimde savaş yok dememek lazım. O minicik bedenin soğuk taşta yattığını görüp de "ıyy ne pis çocuk" dememek lazım. "ben iyi olayım da" dememek lazım. Malesef ben etrafmda bunu diyenleri görüyorum...

Kendi adıma iyi bir yıl geçirdim. Ama ben 2015'ten nefret ettim.............

Hediye fotoğraf küpü

Bu fotoğraf küppünü geçenlerde hediye götürdük. Devrim'in bir arkadaşı İzmir'e yerleşti bu yılın başında. Ben de yine böyle birşeyler hazırlayayım dedim. Arkadaşların facesinden fotoğraflar tırtıkladım ve yaptım.
Her zaman derim ya. Ben odunla yapılanları seviyorum ama herkes sevmeyebilir. O yüzden hediye verme aşaması beni kasar biraz. Ama arkadaşın eşi o kadar beğendi ki gözleri doldu.Hediyenin verdiğim kişinin zevkine hitapetmesi beni çok mutlu ediyor.....

Çocukların öğretmenleri için kitap ayraçları

 Geçenlerde paylaşmıştım Ada ve Deniz'in öğretmenleri için başladığım kitap ayraçları bitti. Toplam 18 tane yaptım. Ortak öğretmenleri var sayı azaldı bu sayede...
Toplu olarak hepsi yukarıda. Kimi öğretmenlere branşlarına uygun işler seçtim. Kitap, spor aleti, nota gibi. Ama kararsız kaldıklarımı da çiçekler, kelebeklerle süsledim. Çocuklar bugün dersi olan öğretmenlere götürmeye başladılar. Hoş Ada "ben utanırım vereme" deyip sabahtan almamıştı yanına ama öğlen götürdü bakalım. Denizse pek hevesli....

 Türkçe öğretmenleri.....

 İngilizce öğretmenlerimiz için...

 Matematik ve fen öğretmenleri....

 Burası karışık. Azize hanım teknoloji tasarım mesela, Metin bey din öğretmeni ama satranç dersi de verdiğinden temamızı böyle seçtik...

Ayraçları sade göndermeyyeyim diye sadece bir kez okuduğum gayet temiz kitaplardan da seçtim. Hafta sonu paketledik.

Okuma Şenliği Kış

Pinuccia'nın Kitapları'nın düzenlediği Okuma Şenliği kış başladı bile. Ben listemi bir türlü tamamlayamadığımdan anca yayınlıyorum. Kitaplarımı genelde kütüphaneden alıyorum bu yüzden orada bulduklarımı listeme ekliyorum. Bazı kategorilerde kitap bulsam da kütüphanede yoktu malesef. Tamamladıkça buraya ekleyeceğim kitapları...
Katılmak isterseniz Pınar'ın bloğunu ziyaret edebilirsiniz...

1- Yabancı yayınlarından bir kitap

2- İsminde kış mevsimini çağrıştıran bir kitap,
Kış Güneşi/ Jennifer L. Armentrout/ DEX yayınları/ 316 sayfa

3- Liseye başladığınız yıl ödül almış bir kitap yada ödül almış bir yazardan bir kitap,
Düşleri Gerçekleşen Adam/ Jullian Symons/ Remzi Kitabevi/ 238 sayfa
(Polisiye Yazarlar Birliği Elmas Hançer Ödülü 1990)

4- Kaç şenliktir listenize alıp alıp okuyamadığınız bir kitap,
Don Kıyısında Hasat

5- Herhangi bir edebiyat ödülüne aday olmuş ama kazanamamış bir kitap,
Yaşlı Adamın Savaşı/ John Scalzi/İthaki/ 301 sayfa

6- Yasaklanmış bir kitap,
Tommiks/ Essegesse

7- Kitap Ağacı'nın aylık okumalarından birine katılma, 
Dublinliler/ James Joyce/ İletişim Yayınları/ 232 sayfa

8- Başkasının sizin için seçtiği bir kitap,
Lilliput/

9- 2015 yılında çıkmış bir kitap,
Avcının Soğuk Nefesi/ Irıs Johansen/ Martı Yayınları/ 416 sayfa

10- Yazarından imzalı ya da imzalı olmasını gönlümüzden geçirdiğimiz bir kitap,

11- Bilim kurgu, fantastik kurgu türünde bir kitap, 
Ejderhaların Dansı 1-2/ George R. Mantin/   608- 618 sayfa

12- Siz doğmadan en az 250 yıl önce yazılmış bir kitap,
Odysseia/ Homeros/ Panama Yayınları/ 422 sayfa

13- Hem beyaz perdeye aktarılmış hem de tiyatro-müzikal olmuş bir kitap,

14- Türk kadın bir yazardan öykü kitabı,
Sevginin Eşsiz Kışı/ İnci Aral/ Epsilon/ 136 sayfa

15- Romantik türde bir kitap,
Sevginin Son Dileği/ Debbie Macomber/Martı Yayınları/461 sayfa

16- Karakterlerden biri kitabın isminde geçmeli,

Kumari/ Amanda Lees/ Artemis/ 323 sayfa

17- Size hediye gelen bir kitap,



18- 150 sayfadan kısa 4 kitap, (toplam 40 puan)
Venedikte Ölüm/ Thomas Mann/Milli Eğitim Basımevi/ 123 sayfa
Tütün Yorgunu/ Talip Apaydın/ Literatür/142 sayfa
Çıngıraklı Deve/ Samed Behrengi/ Kırmızı Kedi/ 67 sayfa
Oza/ Andrey Voznesenski/ Opus yayınları/ 94 sayfa

19- İsminde aynı kelimenin geçtiği 3 kitap (toplam 60 puan) 
Bir Kara Kedi İçin Blues/ Boris Vian/ İmge yayınları/ 135 sayfa
Kedi ve Fare/ James Patterson/ İnkilap/ 408 sayfa
Güvercinler Arasında Bir Kedi/ Agatha Christie/ Altın Kitaplar/ 301 sayfa

20- Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız 4 yazardan birer kitap (toplam 60 puan)
Sırça Köşk/ Sylvia Plath/ Can Yayınları/ 272 sayfa
Panama Terzisi/ John le Carre /İnkilap Yayınları/ 476 sayfa
Açlığın Sofrasında/ Muhsin Kızılkaya/ İletişim/ 236 sayfa


21- Kitaplarının isminin 1, ikincisinin 2, üçüncüsünün 3, dördüncüsü 4, beşincisi 5 kelimeden oluşacak (toplam 90 puan)
Toprak/ Buket Uzuner/ Everest Yayınları/ 555 sayfa
Sardalye Sokağı/ John Steinbeck/ Remzi Kitabevi/ 184 sayfa
Ayçöreği ve denizyıldızı/ Sunay Akın/ Çınar Yayınları/ 215 sayfa
Bir Delinin Hatıra Defteri/ Gogol/ Alter Yayıncılık/ 95 sayfa
Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca/ Selçik Altun/ Sel Yayıncılık/175 sayfa


22- Kendi temanı kendin yarat, 4 kitap okunacak (80 puan)

George R.R. Martin'in okumaya başladığım serisine devam edeceğim bu kategoride. 2 seride 4 kitap okuyacağım...

Kılıçların Fırtınası 1/ George R.R. Martin/ Epsilon Yayınları/ 600 sayfa
Kılıçların Fırtınası 2/ George R. R. Martin/ Epsilon Yayınları/  603 sayfa
Kargaların Ziyafeti 1/ George R. R. Martin/ Epsilon Yayınları/504 sayfa
Kargaların Ziyafeti 2/ George R.R. Martin/ Epsilon Yayınları/ 429 sayfa

Baba-oğul satranç turnuvasındaydı

Hafta sonu satranç turnuvamız vardı bizim yine. Bu kez Deniz ve Devrim katıldılar. Devrim'in katılması biraz benim zorumla oldu. Üniversite döneminde oynarmış ama şimdi sadece netten oynuyor. Hadi hadi derken yazdırdık onu da turnuvaya.
Sonuç; Deniz 5., Devrim 3. oldu. Deniz'in ilk turnuvasında babasının kupa almasına biraz bozulup hır çıkartması dışında keyifli bir etkinlikti....

 Aslında baba-oğul gittiklerinden benim gitmeme gerek yoktu ya. Deniz'in "sen gelmeyecek misin?" sorusuna kim dayanabilir. Ada ile gidip destekledik bizimkileri....

Kozmetiğin Psikolojisi'nden çekiliş,,,,,

Ardarda 2 kozmetik çekilişi oldu:)) Kozmetiğin Psikolojisi de 2016'yı güzel bir çekilişle karşılıyor. İlginizi çekerse bloğunu ziyaret edebilirsiniz....

Yılbaşı çekilişi.....

Sevgili İrem yılbaşı için güzel bir çekiliş düzenlemiş. Kozmetik konusunda çok şey öğrendiğim arkadaşımın çekilişi ilginizi çekerse Audrey'in Şekerleri bloğunu ziyaret edebilirsiniz....

Okuma Şenliği Güz-Final-

 Bir Okuma Şenliği daha bitti. İtiraf ediyorum bu kez biraz zorlandım. Bir ara bitiremeyeceğimi bile düşündüm hatta. Kitap sayısı birazcık fazla geldi bu kez. Yine de okumak çok keyifli, yeni yazarları tanımak daha da keyifli...Gelelim benim okuduklarıma.....



1. Kategori (10 puan): Şenliğimizin destekçisi İthaki Yayınları'ndan çıkan bir kitap.
Nazi ve Berber/ Edgar Hilsenrath/ İthaki/ 434 sayfa
 
2. Kategori (10 puan): İsminde güz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği bir kitap.
Güz Şarkısı/ Peride Celal/ Can Yayınları/347 sayfa

3. Kategori (10 puan): 700 sayfadan uzun bir kitap (Birkaç cilde bölünmüş kitaplarda ciltlerin toplam sayfa sayısına bakabilirsiniz).
Taht Oyunları/ Georga R.R. Martın/ epsilon/ 847 sayfa

4. Kategori (10 puan): Olayların geçtiği yerin (köy, kasaba, şehir, ülke, kıta) adının kitabın adına yansıdığı bir kitap.
Paris'te Satori/ Jack Kenouac/ Parantez Yayınları/ 107 sayfa

5. Kategori (10 puan): Esas mesleği öğretmenlik olan bir yazardan bir kitap.
Kumdan Betona/ Rıfat Ilgaz/ İş Bankası Yayınları/ 83 sayfa

6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
Amerikan Sapığı/ Bret Easton Ellis/Om Yayınları/ 478 sayfax

7. Kategori (10 puan): Herkesin okuyup da sadece sizin okumadığınızı düşündüğünüz bir kitap..
Su/ Buket Uzuner/ Everest cep/ 421 sayfa

8. Kategori (10 puan): Başkasının sizin için seçtiği bir kitap. (Bu kategoride tavsiyelerine güvendiğiniz ve tanıdığınız birine gidip ne okuyacağınızı sorabilirsiniz veya bir yakınınızdan kütüphanenizden okumanız için rastgele kitap seçmesini isteyebilirsiniz. Kendi kendine karar vermek yok).
 Çiçeklerimi Rüzgara Verdim/ Debbie Macomber/ Martı Yayınları/ 462 sayfa

9. Kategori (10 puan): Bir seriye ait bir kitap (Serilerin ilk kitapları kapsam dışı).
Kralların Çarpışması/ George R.R. Martin/ Kısım 1 ve 2    500+ 483sayfa

10. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz bir yazardan/şairden bir kitap.
Mükellefiyet/ Metin Köse/ Doğan Kitap/ 273 sayfa

11. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.
Normal Değilim Normalden Daya İyiyim/ Dr. Dale Archer/ Altın Kitaplar/ 200 sayfa

12. Kategori (10 puan): Doğduğunuz yıl hayatını kaybetmiş bir yazardan/şairden bir kitap.
İki Esir/ Lajos Zilahy/Altı Kitaplar/ 446 sayfa

13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 
Gulyabani/ Gönül Ticareti/ Hüseyin Rahmi Gürpınar/ Everest Yayınları/ 273 sayfa

14. Kategori (10 puan): Halen yaşayan, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazardan bir kitap.
Bir Gençlik/ Patrick Madiano/Can yayınları/ 159 sayfa

15. Kategori (10 puan): Biyografi/otobiyografi/anı türünde bir kitap.
Çöplük/ Coralina Maria De Jesus/ Nil Yayınevi/236 sayfa

16. Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir kitap.
Gazi ve Fikriye/ Hıfzı Topuz/Remzi Kitabevi/ 287 sayfa

 17. Kategori (10 puan): Ödül almış bir öykü kitabı (Lütfen kitabınızı belirtirken hangi yıl hangi ödülü aldığını belirtin.)
Barış Çöreği / Fakir Baykurt / Remzi Kitabevi / 192 sayfa (1984 Berlin Senato Ödülü)

18. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 30 puan, toplam 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimelerin olduğu iki kitap. (Örnek: Büyük Umutlar - Küçük Kadınlar; Denizin Altındaki Ada - Buzdolabının Üstündeki Kız; Kötü Saatte - İyi Kalpli Erendira)
Küçük Vahşi/ Alexandre Jardin/ YKY Yayınları/ 194 sayfa
Küçük Düşler Büyük Umutlar/ Kım Gruennenfelder/ Sonsuz Kitap/ 437 sayfa


19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Eserlerini aynı dilde yazan üç farklı yazardan birer kitap.
Fransızca olacak benim kitaplarım.....
Bir Noterin Hatıra Defteri/ Pierre Nemours/ Kervan yayınları/ 233 sayfa
Bel-Ami/ Guy de Maupassant/ Totem yayınları/ 208 sayfa
Hayat Berbat/ Leo Malet/ Metis Yayınları/ 139 sayfa

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Yıldızlar Mektup Yazar/ Nazlı Eray/ Can Yayınları/ 170 sayfa
Nurbanu Sultan/ Nazım Tektaş/ Çatı Kitapları/ 253 sayfa
Koku/ Patrick Süskind/ Can yayınları/ 250 sayfa
Karakol/ Dorothy Uhnak/ Altın Kitaplar/ 595 sayfa

21. Kategori (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): 150 sayfadan kısa sekiz kitap.

Hükümdar Prens/ Niccolo Machiavelli/ Göçebe yayınları/ 133 sayfa

Bir Kadının Yirmidört Saati/ Stefan Zweıg/ Roman Yayınları/ 80 sayfa

Ç. Arkadaşım Aziz Nesin/ Müjdat Gezen/ Bilge Karınca/ 88 sayfa

Hapishaneden Çıkış/ Ahmed Othmani/ Metis/ 122 sayfa

Dünya Çocukların Olsa/ Gülten Dayıoğlu/ Altın Kitaplar/ 127 sayfa

Dokunma Dersleri/ Yalçın Tosun/ YKY/ 121 sayfa

Öykünün Dışındaysan Üşürsün/ Ümit Otan/ Çağdaş Yayınları/ 128 sayfa

Ofelya/ Arthur Rimbaud/ Opus/ 107 sayfa

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.

Kütüphaneye gidip rastgele 4 kitap seçtim....

Factotum/ Charles Bukowski/ Metis Yayınları/ 178 sayfa

Yeni Başlangıçlar Mevsimi/ Debbie Macomber/ Martı/ 471 sayfa

Sararmış Bir Fotoğraf/ Isabel Allende/ Can Yayınları/ 352 sayfa

Ölüm Diyeti/ Robin Cook/ Altın Kitaplar/ 431 sayfa

....................................
38 kitap 11045 sayfa bitti...
30 kitap eşittir 300, ekstra puanlar 160, 8 kitap için 40 puan,
300+40+160+110 eşittir  610 puan

Doğadan......

Çarşamba günü okulda yerli malı etkinliği vardı. Okul aile birliğinde olduğumuzdan hem çocukların mamalarını götürdük hem de 3 arkadaş biraz işlerle ilgilendik. Öğleden sonra okuldan çıkıp aceleyle  pazara gidip geldim ki akşam da işim var. Tam elim kolum dolu içeri gidiyorum duvarda bir tırtıl. Hazine bulmuş kadar sevindim. Havalar soğuduğundan beri böcekler çekilmişti. Makro çalışamıyordum. Okul yüzünden de gezmelere gitmiyoruz. Makine paslanacaktı nerdeyse:)))

Neyse ben poşetleri girişte bırakıp makinemi aldım. Tırtılı dal parçasıyla daha güneş gören bir yere götürdüm. Makroda ışık çok önemli. Objeye iyice yaklaştığımız için ortamı karartıyoruz zaten. Biraz çekim yaptım.
Arıyla da balkonda karşılaştık. Hasta mı ölecek mi bilmem hareketleri çok yavaşlamıştı. Değilse oldukça hareketli hayvanlar....

 Aşağıdaki kareyi 5 kare ponoramadan oluşturdum., Ortada netliği kaçırmışım. Ama fena olmadı benim için yine de....

Yeni kitap ayraçlarına başladım....

Ada bu yıl 8. sınıfta. Öğretmenlerimizle vedalaşacağız artık. Ben de ne zamandır aklımda olan bir projeyi hayata geçirdim. Tüm öğretmenlere isimli kitap ayraçları yapmaya başladım. Her öğretmene branşı ile ilgili birşeyler yapmaya çalışıyorum ama bazı desenleri bulmak zorluyor. Bu günlerde Pinterest'e demir atmış durumdayım:))

Ben işe başlayınca Deniz " Benim öğretmenlerime yapmayacak mısın?" tepkisini verdi hemen. İyi madem onlara da olsun dedik. 20 tane yapacağım en azından....

İlk yaptıklarım yukarıda.

Kurabiye saati

Hep derim ya kurabiye benim en sevdiğim atıştırmalıktır malesef. Yaparım da alırım da. Evde olmasa eksikliğini hissederim hatta. Ama bugünkü yapılanların nedeni Ada. 8. sınıflar yerli malı haftası etkinliği yapacakmış. Ada'nın annesine de kurabiye yapmak düşmüş:)) Eh yapmaz mıyım hiç!!!

2 çeşit yaptım. Bir melez bir de kakaolu krem şantili. Kakaolu krem şantili fazlasıyla basit. 1 paket kakaolu krem şanti, 1 su bardağı sıvı yağ ve aldığı kadar un. İyice yoğurup istediğiniz şekli veriyorsunuz. Un kurabiyesi tadında nesif şeyler çıkıyor artaya.

Diğeri ise melez kurabiye, spiral kurabiye çeşitli adları var sanırım bunun. 1 paket margarin, 5 kaşık pudra şekeri, 1 yumurta, 1 kabartma tozu, 2 kaşık kakao, yarım su bardağı nişasta, aldığı kadar un.
Margarin ve pudra şekerini iyice yedirdim birbirine önce. Sonra kakao haricinde diğer malzemeleri karıştırdım. Hamurun yarısına 2 kaşık kakao ekleneceğini düşünerek un eklemelisiniz. Sonra kakaolu kısım çok kuru olur.
Hamuru ikiye ayırıp yarısına kakao ekleyip yine yoğurdum. 4 parçaya ayırdım ben. Yarısının dışı kakaolu, yarısının içi kakaolu olsun diye. İki renk hamuru birlikte açıp yuvarlayıp yarım saat kadar buz dolabında beklettim. Daha sonra dilimleyip pişirdim.
 Bu ölçülerle 2 tepsiye yakın çıktı.....

Helva sohbeti....

Bahçe  Perim Egem Unla Helva Sohbeti başlatmış. İlginç olacağa benzer. İlgilenenler bu linke bakabilirler. 

Deniz kokan bir çerçeve......

Çıtalarla yaptığım ikinci çerçevem var bugün blogda. İlkini burada paylaşmıştım. Bu çerçeve biraz daha büyük oldu.Çok sevdiğim kıl çuval, deniz kabuklarını kullandım çerçevemde...

 Çıtayı kestikten sonra mavi ile boyadım. Üzerini mumlayıp birkaç kat beyaz akrilik boya ile boyadım daha sonra. Arkasına uygun karton ve kıl çuval kestim. Kıl çuvalı kartona yapıştırdım. Kullanacağım işi de onun üstüne. En son da deniz yıldızı, deniz kabukları ile süsledim çerçevemi. Girişteki ayakkabılığın üstünü süslüyor. Aynayı da geçmişte ben boyamıştım zaten bu köşe tamamlandı gibi:)))

Buradaki çarpı işi daha önce kutumdaydı. Burada ilk hali. Kutunun temasını değiştirince iş bu çerçeveye transfer olmuş oldu...

Mantar mevsimi

Ada'nın dersleri yüzünden bu ara doğaya pek çıkamadık. Her yıl birkaç kez de olsa trekkinge giderdik, bisiklet turları yapırdık. İşte olmadı bu kış. Ama bu hafta tarlaya ceviz ağaçları dikmeye gitmişken ben de birkaç kare çekiverdim. Fena olmadı benim açımdan:)))

Malum yağmurlar başladı ve mantar mevsimi de açıldı. Ben daha önce mantar fotoğrafları çekmemiştim hiç. Sevgili böceklerim yeraltına inince ben de bunları çektim bu kez. Sonuçları ise çok sevdim.

 Minicik aslında bu mantar. Yere yatarak çektim kendisini..

Nazi ve Berber

Max, Hitler iktidara gelmeden önce doğmuş ve babasının kim olduğunu bilememektedir. Bunun için beş aday vardır. "Babamın kim olduğunu kesin olarak söyleyemem, ama şu beş kişiden biri olmalı… Beş babamın da soy ağaçlarını dikkatle incelettim ve sizi temin ederim ki bu beşinin de âri soyu hiç kuşku götürmeyecek biçimde saptandı…"

Max'ın en iyi arkadaşı ise tam bir Yahudi olan Itzig Finkelstein. Savaş başlayana kadar birlikte büyüdüler, birlikte çalıştılar. Hitler'in ortaya çıkışı ve savaşın başlaması ile Max'ın hikayesi başlıyor. Önce SS'lere katılıyor, kitle katili oluyor. Sonra kimlik değiştirip Yahudi Itzig Finkelstein.....

Çok sert bir dili var kitabın. Bazen sert üslup, rahatsız edici olabiliyor ama burada çok güzel kullanılmış bence. Kitabı 3 günde bitirdim ve bitmesine üzüldüm. Film tadında bir kitap diyebilirim. Konusu hakkında çok ayrıntı vermek istemiyorum ama insanı ters köşeye yatırıyor diyebilirim.

Netten biraz araştırdım kitabı. Amerika, İtalya, İngiltere ve Fransa’daki başarısından yedi yıl sonra Almanya'da basılabilmiş.  Bu arada kitabın yazarı Edgar Hilsenrath, bir dönem Ukrayna  sınırları içindeki toplama kampında bulunmuş bir Yahudi. 

Kutumda pembe değişikliklere gitttim...

Bu kutuyu oldukça önce boyadım aslında. Burada ilk hali var.  Kutuyu yatak odamda toka-takı kutusu gibi kullanıyorum. Haliyle zaman içinde üzerindeki iş tozlandı. Arada nemli bezle siliyordum ama bir yere kadar. Geçenlerde söküp yıkadım işi. Sonra esti değişik bir iş yerleştireyim dedim. Deniz temalıyı pano yaptım yerini yukarıdaki kuşlar aldı.
Yatak odasında kullandığım için biraz daha süsledim. Pembe dalteller de bu konuda yardımcı oldu. Bir dahaki yıkamaya kutunun durumu ne olur bilmem. Ama ben bu değişikliği sevdim. Sanki yeni bir kutu yapmışım gibi oldu...

Ben şimdiden yazı özledim

Ben şimdiden yazı özledim:((( Kış ve soğuklar bana göre değil. Kimi kış mevsimini çok seviyor ama ben cık...
Hoş yakınmak değil buradaki amacım. Ciddi ciddi bu havalarda doğru dürüst ayakkabısı olmayan, sırtına kalın birşeyler giyemeyen, hatta barınamayan insanlar var. Daha dün alışverişe giderken gördüm benim küçük yaşlarında bir oğlan çocuğu terlikliydi. Çoğunuz dikkat etmişsinizdir son aylarda sokaktaki insanların da dilencilerin de sayısı inanılmaz arttı. Malesef Suriye konusundaki politikalar yine suçsuz insanları ve çocukları vurdu....

Bunlar değildi yazmak istediklerim ama işte çıkıverdi klavyeden. Cuma günü yazdan kalma fotoğraflarımdan paylaşayım dedim. Ben böyle kıştan sıkıldıkça zaman zaman paylaşırım çiçek-böcek-deniz karelerini...

 Tarlada gece yıldızlar. Yıldız kaymış tam çekerken:)))

 Bizim kedimiz. Dışarıda bakıyoruz kendisine ama son zamanlarda yüzünü gören cennetlik. Bazen 1 hafta ortadan kayboluyor. Acıkmış olarak geliyor. Sonra gere pırrr.....