30 Kasım 2014 Pazar

Tarlada sonbahar...


Dün kısa bir kaçamakla tarlaya gittik. Zaten Urla'daydık. Devrim, ben ve babası gittik tarlaya. Çatıya oluk yaptık ki yağmur sularını toplamayı planlıyoruz. Su yokya çok işe yarayacak.

Bir kaç saat içinde arkalı önlü evin olukları yapıldı. Ben evin önünü çapaladım ki çiçek bahçesi yapacağım orayı. En son gidişte diktiğim sardunya ve asma gülleri tutmuş:))))

Soğuk olur diye çoçukları götürmemiştik ne pişman olduk anlatamam. Nasıl sakin ve ılıktı hava. Yok böyle birşey.Bir de yeşil bir örtü örtmüş toprağı mis gibiydi......

28 Kasım 2014 Cuma

El boyaması teneke kutular


Sevgili alanay facebook'ta el boyaması teneke kutular paylaşmıştı.  Bayılmıştım o kutulara.


Benimde elimde 2 tane taaa bir ay önce boyanmış ama nasıl süsleneceğine karar verilememiş kutum vardı. Alanay'ın kutularına görünce karar verilmiş oldu....
Kutuları bidiğiniz beyaz tavan boyası ile boyamıştım. Üzerlerini de müthiş resim yeteneğimle!!! renkli permanent kalemlerle süsledi.


Birini mavi-pembe yaptım. Kuşlar falan. Diğerini de renkli kuş, kelebek, çiçek....Bahar havası vermeye çalıştım. Daha sonra da sprey vernikle vernikledim...Pek sevdim ben bu kutuları. İşin kötüsü bizde öyle teneke ile gıda alınmaz. Bunları da salçam bittiğinde almıştım. Şimdi acil teneke kutuya ihtiyacım var....




27 Kasım 2014 Perşembe

Rüzgar gibi Geçti



Kitabın ana karakteri Scarlet'in yaşamındaki uzun bir zaman dilimini anlatıyor kitap. Amerikan iç savaşının olduğu dönemlerde geçen hikayede, Scarlet'in ilk geçlik yıllarından itibaren istediğini elde etme hırsına tanıklık ediyoruz bir yerde. Zaten çok kişi filmini de izlemiştir sanırım. Kitap ilk kez 1936 yılında basılmış ama ben okumamıştım bu zamana kadar.
Kitap yazar Margaret Mitchell'in hayatı boyunca yazdığı tek kitaptmış ayrıca.


""Dünya erkeklerin dünyasıydı ve Ellen onu olduğu gibi kabul ediyordu. Erkekler malların sahibiydiler ve bu malları kadınlar yönetirdi. Yönetim iyi olursa bunun şerefi erkeklere aitti; kadınlara da onların zekasını ve becerikliliğini övmek düşerdi....""


""Para kazanmak için iki büyük fırsat, yani devre vardır. Biri ülke kurulurken, öteki de yıkılırken. Kurulurken yavaş kazanırılır para, yıkılırken ise baş döndürücü bir hızla....""





26 Kasım 2014 Çarşamba

Alçaktan uçuş


Pazar günkü bisikletli turumuzda Sasalı Piknik Alanı'nda mla verilmişti. Üstümüzde sürekli eğitim uçuşları yapıldı. O kadar yakından geçtiler ki...


Özellikle ağaçlarla birlikte çekmeye çalıştım. Ne kadar yakından geçtikleri görülüyor..


25 Kasım 2014 Salı

Ada yaptı bu kutuyu


Ada'nın ödevi olan kutu pek güzel oldu. Teknoloji tasarım dersinde öğretmenleri kutu ya da tepsi getirmelerini istemiş. Boyaması tasarım kısmına giriyor sanırım...
Neyse benim oğlan en sevdiği olan mavi rengi seçti. Biraz da öğretmenini desteği ile pek hoş bir kutu çıkmış ortaya...


Fotolar verneksiz hali. Hafta hafta sınıfta bitiriyorlar işlerini...


Bingo temizlik ailesi


Fikrimühim'in kampanyası ile Bingo lacivert güç ailesinin yeni ürünlerini geldi bana. Henüz ürünleri kullanmadım tabiki ama itiraf ediyorum kutusuna bayıldım. Nasıl şık bir düşünce öyle:)))


 Bingo, Türk kadınının "şartlı şurtlu" temizlik anlayışından yola çıkarak yeni bir ürün serisi geliştirmiş. Banyo ve mutfak için ayrı ayrı üretilen ürünlerle titiz kadınların gönlünü fethetmeyi hedefliyorlar...


Ben ürünlerimi deneyeceğim. 10 adet indirim kuponu da kısa sürede dağıtılacak....

24 Kasım 2014 Pazartesi

Öğretmenler günü kutlu olsun......


Tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun. Hoş yine bir türlü halledilmeyen sorunlarla giriyorlar günlerine ya. Hatta eğitimdeki sorunlar o kadar arttı, o kadar kemikleşti ki. Bakıyorum da etrafıma çok insan kanıksamış durumda malesef...

Yaklaşık bir aydır benim sıpalara öğretmenlerinize ne hazırlayalım diordum. Ada kesinlikle reddetti hediye götürmeyi. Malum yaşın verdiği birşey. Kimse götürmüyormuş, nasıl verecekmiş...Malesef benim güzel gözlüm böyle hediye, çiçek verme olaylarında fena çekiniyor...Deniz için de çerçeve hazırladık. Bir de içine kart hazırladı ama onu çekmemişiz....

Okuma şenliği 2. ay.....





1. Kategori (10 puan): İsminde sonbahar mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güzün geçtiği bir kitap. 
Eylül/ Mehmet Rauf/ Bordo Siyah Türk Klasikleri/ 376 sayfa

2. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz ve sevdiğiniz bir yazardan bir kitap.
Angela'nın Külleri 2 Umuda Doğru/ Frank McCourt/392 sayfa
  
3. Kategori (10 puan): Bir deneme veya inceleme veya gezi kitabı.
İsim Şehir Bitki/ Yılmaz Özdil/ Doğan Kitap/ 435 sayfa


4. Kategori (10 puan): Adında bir meslek geçen bir kitap.
Kütüphaneci/Bettie Page/ Artemis/325 sayfa

5. Kategori (10 puan): Nobel ödüllü bir yazardan bir kitap.

Denemeler/ Albert Camus/ say yayınları/ 132 sayfa

6. Kategori (10 puan): İngiliz edebiyatından bir kitap.
Boş Koltuk/J.K. Rowling/ Doğan Kitap/ 591 sayfa

7. Kategori (10 puan): Türk bir yazardan bir öykü kitabı.
 Anadolu Garajı/ Fakir Baykurt- Remzi Kitabevi/ 222 sayfa

 8. Kategori (10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk vb. türde bir kitap.
Savaşçı Kediler/ Erin Hunter/Artemis/ 314 sayfa


9. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
 Çavdar Tarlasında Çocuklar/ Jerome David Salinger/ Yapı Kredi Yayınları/ 198 sayfa

10. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap.
Guguk Kuşu/Ken Kesey/ Arıon/ 312 sayfa

12. Kategori (10 puan): 12. Hayatının herhangi bir döneminde öğretmenlik yapmış bir yazardan bir kitap.
Köygöçüren/ Fakir Baykurt/ Adam Yayınları/523 sayfa

13. Kategori (10 puan): Türkiye'de herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap. 

Salkım Hanımın Taneleri/ Yılmaz Karakoyunlu/ Doğan Kitap/ 159 sayfa
(1990 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı)

14. Kategori (10 puan): 700 sayfadan uzun bir kitap.
22/11/63/ Stephen King/ Altın Kitaplar/ 815 sayfa

15. Kategori (10 puan):Artık aramızda olmayan bir yazardan bir kitap.
Çarın Çizmeleri/ Mihail Zoşçenko/ engin yayıncılık/ 341 sayfa

16. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku vb. türde bir kitap.
Baskervılle'lerin Köpeği/ Arthur Conan Doyle/ İş Bankası Yayınları/ 164 sayfa


18. Kategori (10 puan): 2014 yılında çıkmış bir kitap (Yabancı kitaplar için Türkiye’de ilk baskısını 2014’te yapması da kabulümüzdür).
Sağırlar/ Rodrigo Rey Rosa/ Sey yayıncılık/223 sayfa

19. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 40 puan): İsminde bir şehir/ülke adı geçen bir kitap ve buna ek olarak o şehrin yer aldığı ülke edebiyatından bir kitap. 
Afrika'nın Yeşil Tepeleri/ Ernest Hemingway/ Varlık Yayınları/ 95 sayfa
Kuru Beyaz Bir Mevsim/ Andre Brink/ Can Yayınları/350 sayfa
(Andre Brink Güney Afrika'lı bir yazar)


20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplam 50 puan): Aynı yazardan 3 kitap ama dikkat! Aynı seriye ait kitaplar kapsam dışı. Aynı yazarın üç farklı serisinden birer kitap olur tabii.  
Yazarım Rıfat Ilgaz..
Geçmişe Mazi (Meşrutiyet Kıraathanesi/ 175 sayfa/ çınar yayınları
Nerde o Eski Usturalar/ 136 sayfa/ çınar yayınları
Donkişot İstanbul'da/ 142 sayfa/ çınar yayınları


 21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Küçük Arı/ Chris Cleave/ Pegasus/ 344 sayfa
Demiryolu Çocukları/ Edith Nesbit/ 204 sayfa/ İş Bankası  yayınları
Masalını Yitiren Dev/ Adnan Binyazar/ 339 sayfa/ Can yayınları
Nar Ağacı/Nazan Bekiroğlu/ Timaş Yayınları/ 533 sayfa

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 70 puan): İsminde aynı kelimenin geçtiği üç kitap.
Ölü Ozanlar Derneği/ N.H. Kleinbaum/160 sayfa/ Nokta Kitap
Ramon Mercader'in İkinci Ölümü/ Jorge Semprun/ 416 sayfa/ Can Yayınları
Ölümsüz Aile/ Natalie Babbıtt/ 107 sayfa/ İş Bankası Yayınları




28 kitap ve 8209 sayfa bitti....Aslında aşk kitabı kategorisinde Rüzgar Gibi Geçti'yi okumuştum. Kütüphaneden eşime aldırmıştım. Kitap 2 ciltmiş. Ben bunu kitabın son sayfasında anladım iyi mi..Neyse ikinci cildini isteteyim dedim başka bir yerleşkedeki kütüphanedeymiş. Yeni alabildim ikinci cildi daha.. Aynı kitabın 2 cildinin farklı yerleşkelerde olması tihaf tebiki...

280+82+100 (ekstralar) eşittir 462



















23 Kasım 2014 Pazar

Bisikletli pazar




Birkaç hafta önce haberdar olduğum bir etkinlik var. Tansaş'la Bisikletli Pazarlar. Bostanlı'dan Sasalı piknik alanına kadar pedal çevirip geliyorlar. Git gel 27 km. İstiyordum da 3 haftadır olmuyordu bir türlü.


Neyse bu hafta sonu yine hava durumu, rüzgar, çocukları hasta eder miyiz endişesini bir kenara bırakıp gittik. Çok keyifli insanla, çok keyifli bir etkinlikte. Hoş hamlıktan benim bacaklar felaket durumda şu anda ama olsun güzeldi.
 Gidilen parkur güzel, bir ara tek gidip oralarda bol bol fotoğraf çekmeli. Grupla olduğumuzdan öyle sık sık durup çekim olmuyor tabiki.




22 Kasım 2014 Cumartesi

Nar.....


Makro çekimleri çok seviyorum. Makroya en iyi yanıtı bence börtü böcek veriyor. Bugün nar tanelerini denedim. Onu da pek sevdim. Renk zaten muhteşem.....

Pembe çekiliş






Modamımoda sitesinin pek tetlı pek pembe bir çekilişi var. Kim bilir belki bana çıkar. Merak edenler buraya bir tık lütfen....

21 Kasım 2014 Cuma

Pastanın rengi pancardan....


 Kakaolu kek yapmıştım. Sonradan epeydir yapmadım diye pastaya çevirdim yönümü. Bir gün önce yaptığım pancar yemeğinden kıyamayıp atamadığım suyu da vardı. Pastanın çeşidi ortaya çıkmış oldu...


Pancar suyunu nasıl elde ettim?
1 kilo pancarın kabuklarını soyup, yıkayıp küçük küçük doğradım.Az suda haşladım. Niyetim hiç suyunun kalmamasıydı ki vitamini hep kalsın. Ama 1 su bardağı arttl su. Kıyamadım atamadım tabiki...


Kek için; 3 yumurta, yarım su bardağı fındık yağı, 1 su bardağı şeker, kakao, 2 su bardağı un, 1 su bardağı süt....
Keki yapıp hazırlayıp pişirin.

Pembe krema için; 1 su bardağı süt, 1 su bardağı pancar suyu, 2 kaşık nişasta, yarım su bardağı şeker
Muhallebi kıvamında olsun. Kekinizi katlara ayırıp kremayı ekleyin.....


Bu arada bilgisayarım sizlere ömür. Laptopla cebelleşiyorum. Malum ben F'çiyim. Q klavye bana ölüm.....

19 Kasım 2014 Çarşamba

Çocuklar için oyuncaklar diktim...

Paylaşmıştım geçenlerde. Suruç'taki çocuklar için oyuncak kampanyası var. Amaçları oradaki her çadır kampa, her çocuğa ufakta olsa bir oyuncak ulaştırabilmek....



 Ben de çocuklar için olan bu kampanyaya katıldım ve oyuncaklar diktim-ördüm. Toplam 38 tane yapmışım. 2 tanede çocuklarınkinden ekleriz 40'a tamamlarız artık. Bugün-yarın Devrim götürüp iletecek oyuncaklarımızı..


Oyuncakları 28 kasımda götüreceklermiş. Hala yapmak isteyen olursa 25 kasıma kadar kabul ediyorlar. Ben kişileri şahsen tanımıyorum ama İzmir Müzisyenler Derneği'ni İzmir'de eylemlere, 1 Mayıs'a katılan herkes duymuştur sanırım. Bir de güzel olan gidip elden verecek olmaları...Aracılı olunca Van'da neler oldu anımsarsınız..
Facebook'taki adresleri bu....

17 Kasım 2014 Pazartesi

Arıya bir de yakından mı baksak....



Kediler





Cumartesi Urla'daydık. Civarda epey bir kedi var. Hem Emine abla sever kedileri hem de yan komşularının öyle böyle değil onlarca kedisi varmış evde. Dışarılarda dolu tabiki. Dedemiz birazcık rahatsız oluyor bu durumdan. Çünkü kimisi gelip kapının önünü pisliyormuş sürekli.... Neyse bu kadar kedi olunca birazcık çekim yaptım ben de...

16 Kasım 2014 Pazar

Urla'da ılık gün


Urla'da dünkü ılık havayı değerlendirdik sahil boyu yürüdük. Çocuklar bisiklete bindiler. 2 tane bisiklet vardı da orda...Biz yaya kaldık yani. Hava rüzgarlı olduğu için sörfçüler doluydu denizde. 


 Pan çekim denemesi başarısız oldu ama tam ben çekerken kareye giren kızın hayaletimsi görüntüsünü sevdim ben.


Çocuklar bizimle fotoğraf çektirmeyince biz de ikimiz çekildik..

14 Kasım 2014 Cuma

Suruç'a Oyuncak Köprüsü


Bahsetmiştim İzmir Müzesyenler Derneği Suruç'a Oyuncak Köprüsü kurdu. Ben oyuncaklarımı yapmaya başladım. Linkte var isteyen gidip çeşitli semtlerdeki atölyelerde de yapabiliyor...

Dini, ırkı, rengi ne olursa olsun çocuk sadece çocuktur. Ve tüm çocukların oyuncağa ihtiyacı vardır.....

Köygöçüren


Güzel kitap yazan çok yazar var ama her kitabı böylesine güzel böylesine okunası olan sayılıdır sanırım...Ya da ben Fakir Baykurt'u çok seviyorum...

Gelelim Köygöçüren'e bayıldım, bayıldım...Yani nasıl güzel bir kitap anlatamam. 1972'de yazılmış ama okurken eee bunlar bugün de oluyor diyorsunuz. Bir miting olayı var mesela. Öğrenciler köylülerin haklarını aramak için miting yapacaklar. Sağ kesim hemen toparlanıyor 2 gün içinde. Kalfalara, çıraklara para dağıtıyor, karşı mitinge katılsınlar diye (tanıdık geldi dimi) Sonra güya komünistler kuran kursundan gelen bir öğrencinin başörtüsünü atmışlar başından ( Kabataş olayını hatırlayın)..

Genel olarak kitaplarında olduğu gibi burada da yine köylünün sorunlarına değinmiş Fakir Baykurt. Köylerindeki tek çeşmeden faydalanabilen Kantarma Köyü'nden Hıdır köylerine gelen başkandan su ister. Dini kesim ise kuran kursu hocası. Hoca hemen gelir. Su için epey bir tırmalarlar. Nihayet kusu açılır ama çıkan su acıdır. Birde ardından yabani zararlı bir o sarar tarlaları...Köylüler ne kadar gitselerde yetkililere ilgilenen olmaz. Birer birer göç etmeye başlarlar şehre.

Şehrin kodamanları, yetkilileri de köylülere destek için tarlaları satın alırlor yok pahasına. İşte devlet devreye girer bu noktada. Kuyular açılır tatlı su çıkartılır, otlar traktörlerle temizlenir, yollar yapılır, kanallar açılır, elektrik çekilir, uzun vadeli krediler açılır kodamanlara.....Sanırım bunlar da oldukça tanıdık dimi.....

13 Kasım 2014 Perşembe

Yayınları yorumlamada sorun mu var???

Şu google+'ya geçtiğimden beri karıştı durumlar. Bazı arkadaşlarım beğenmedi yeniden bogspota döndüm. Ama bu kez de google+ya geçen çok kişi var yorum yapamıyorsun onlara. Bir de yorumlar silindi falan yeniden değiştirdim Epey nette dolaştım, okudum, araştırdım...Son günlerde de yorumlar kesildi nedense. Hani benim sistemimde mi bozukluk var? Aramıza kara kedi mi girdi anlamadım:((((

11 Kasım 2014 Salı

Kurabiyeler....


Geçen gün esti bana. Hani eser ya bize bazen:))) İşte öyle oldu. Kalktım kendi kendime kurabiye yapma etkinliğine giriştim. Yaptıydım, pişirdiydim, temizlediydim derken 3 saat  mutfaktan çıkamadım..

Neyse İlk kurabiyemiz incirli. Çocukların en sevdiği oldu. Şimdi tarif diyeceksiniz ki ben birkaç kurabiyeyi aynı hamurla biraz da kafama göre takılınca o kısım yaş. Ama klasik elmalı kurabiyenin içine incirli harç hazırlayıp yapmanızı tavsiye ederim enfes oluyor. İnciri azıcık haşladım. Minik minik doğradım. Evde fıstık vardı ceviz daha güzel olabilir, fıstık az tarçın 1 kaşık şekerle birlikte birkaç dakika pişirdim...



Benim favorim işte bu susamlı kurabiyeler oldu. Susamı mutlaka kavurarak ekleyin hamura enfes oluyor...

 Çocuklar kakao olayını pek seviyor o yüzden bir de kakaolu kurabiye yaptım. Klasik margarin, un, pudra şekeri birleşmesi kendisi...

Aşağıdaki ise zencefilli. Ben aromasını pek sevdim. bir tek bu kurabiyede katı yağ yok. Fındık yağı ile yaptım. 1 yumurta, yarım su bardağı fındık yağı, kabartma tozu, 4 kaşık şeker, 1 tatlı kaşığı zencefil tozu, aldığı kadar un...

10 Kasım 2014 Pazartesi

Suruç'taki çocuklar için.....



Savaşların en acı çektirdiğihep çocuklar oluyor. Oyun oynayacakları yerde mermilerden saklanmak zorundalar. Açlık, yoksulluk da cabası. Savaştan kaçan yüzbinlerce çocuk ve kadın Suruç'taki sığınmacılar için nette bir çok yardım kampanyası var şu aralar. TTB açıkladı acil sağlık ihtiyaçları var mesela. Bir de kış başladı oralarda. Kışlık giyecek çok önemli.
Benim öyle ara ara yaptığı bereler vardı. Bir de çocukların küçülen kışlık kabanları (iyi durumdalar tabiki) bazı kışlık giyisiler. Eğitim-Sen topluyormuş Devrim götürüp teslim etti.
Daha önce yapmıştım aşağıdaki yakma güllü taçları. Elimde 8 tane de onlardan vardı. Onları da ekledim.



Bir de temel ihtiyaç değil gibi ama bu çocukların oyuna, oyuncağa ihtiyaçları var tabiki... Bununla ilgili  "Oyuncak Köprüsü" etkinliği var. İzmir Müzisyenler Derneği organize ediyor. Bazı günlerde toplanıp oyuncak yapılıyormuş ya da direk elimizdeki artık çocukların oynamadıkları verilebilir sanırım. Katılmak isteyenler varsa linkte kabul noktaları var.