30 Kasım 2013 Cumartesi

Keyifli hafta sonları.......








Güneşin sıcacık ısıttığı İzmir'den güzel bir hafta sonu dilerim herkese......

29 Kasım 2013 Cuma

Kitap çekilişi....


Kitaplarım ve Ben bu kitabı hediye ediyormuş. Bir Kadının Hikayesi...Merak edenler buraya bir tık lütfen...

28 Kasım 2013 Perşembe

Hababam Sınıfı


 Devrim ne zamandır almak istiyordu şöyle tüm hikayelerin olduğu bir baskısını. İş Bankası yayınlarının Rıfat Ilgaz'ın 100. yaşı nedeniyle yaptığı baskısını almış. İçinde Turhan Selçuk'un karikatürlerin de olduğu bir kitap.

Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı için çok lafa gerek yok sanırım. Bir sınıf dolusu zıpır liselinin keyifli hikayeleri. Ama ben kitabından çok filmini seviyorum. Hele ki İnek Şaban, kitaptakiyle Kemal Sunal'ın hiç ilgisi yok. Kısa kısa bir sürü hikayenin olduğu kitap özellikle de çocuklar için çok uygun bence....

26 Kasım 2013 Salı

Odun dilimine resim dekupaj...






Odun dilimlerime bu kez de fotoğrafı yapıştırmak istedim. Ahşap boyamada uygulanıyor ya fotoğraf transfer tekniği. Fotoğrafın ön yüzüne yapıştırıcı uygulanarak yapıştırılıyor. İyice yapıştıktan sonra da beyaz kısım parmakla soyuluyor. O tekniği uygulamaya çalıştım işte. Devrim'e bir fotoğrafımızın çıkışı aldırmıştım. Onunla denedim.

Fotoğraftaki yanıklar odun diliminden kaynaklanıyor. Ama ben beyazlıkları tam çıkartamadım. Zorlayınca resim de zedelenmeye başladı. Üzerine daha çalışılması gerek yani. Ama sonucu yine de çok sevdim. Daha yaparım bunlardan.......






Bu da nostalji köşemdeki son durum. Epey bir birikim oldu. Daha gelecekler de var tabiki.....

25 Kasım 2013 Pazartesi

İzmir ve yağmur



Bugün İzmir resmen göle döndü. Çamurlu bir göl. Ben sabah sabah (ki bu kadarını tahmin bile edemedim. Biraz ayağım ıslanır en fazla diye düşündüm) cuma günü alamadığım kargom için yola çıktım. Nolmuş yollara öyle. Her yerden dereler akıyor, yol ağızları resmen girdap gibi döne döne sudan geçilmiyor. Akıllı ben zaten ıslandım diye gidip geldim ama resmen bitmiş ayaklarım. Dizime kadar suya girdiğim oldu ki geri dönsem de gittiğim yolu boşa kat etmiş olacaktım.

Ben en fazla ıslanmış üst baş ve ayakkabı ile kurtuldum. Ya bu müthiş belediyecilik hizmetlerinin eseri yüzünden göl olmuş evler.....Bugün onlarca evi su bastığına eminim. Mal canın yongası sonuçta kolay mı o eşyayı temizlemek kurutmak....Bu soğukta ıslak eşyalarla oturmak....Pek sevgili politikacılarımızsa son model otomobillerinden, lüks evlerine yaşayıp gidiyorlar işte....İnsanların şu hali umurlarında değil....

24 Kasım 2013 Pazar

Midak Sokağı



Okuma Şenliği kapsamında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış bir yazarın kitabı kısmı için okundu bitti.
Kitabın konusu isminde zaten. Midak Sokağı, sokağın insanları anlatılıyor kitapta. Tam anlamıyla eski tip bir mahalle. Dedikoducusundan çöpçatanına, iyilikseverinden cadalozuna kadar her tipten insan var sokakta....
Uzun zamandır duyduğum ve merak ettiğim bir kitaptı. Kitap Okumak İster misin gönderince okuyabildim. Çok da memnun oldum....Hala okumadıysanız gündeminize alın derim....

23 Kasım 2013 Cumartesi

Çekim denemeleri





Bugün Urla'da yaptığım pan çekim denemeleri.....Pan çekim, sağa veya sola doğru makinayı kaydırarak durağan bir zeminde hareketli bir nesneyi çekmemize olanak sağlayan bir teknik. Şimdi buna taktım da....

21 Kasım 2013 Perşembe

Bunu Blogumda Paylaşabilirim. Hürriyet Benim.





Hürriyet; gündeme dair cesur bir projeyle karşımızda. TBWA\ISTANBUL'un hazırladığı proje kısa zamanda oldukça ses getirdi. Din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmeden bireysel özgürlükleri konu alan projenin amacı Türkiye'nin dört bir yanından insanların hürriyetlerini dile getirmeleri ve seslerini duyurmaları...

Bu proje katılımcıların kendi hürriyetlerini anlatmaları için tasarlandı, katılımcılar videolarını oluştururken ilham versin diye de bir film hazırlandı.

Hürriyet, herkesi kendi hürriyet cümlelerini yazmaya ve hürriyet şarkılarını yaratmaya davet etti. Kullanıcılar içinde kendi fotoğraflarının da olduğu hürriyet filmleri yaratabiliyor ve bu filmleri sosyal medyada dilediğince paylaşabiliyor. Ayrıca seçtikleri mesaj ve fotoğraflarından oluşan bannerı hurriyet.com.tr sayfalarında yayınlanıyor. Kısaca proje tamamıyle interaktif bir proje olarak kurgulandı. www.hurriyetbenim.com üzerinden ilham verici videoyu seyredebilir, kendi video ve bannerınızı yaratabilirsiniz.

"Hürriyet Benim" filmi, daha TV’ye çıkmadan viral olarak sosyal medyada gösterildi ve çok kısa sürede yayılarak; sosyal medyada konuşulmaya ve paylaşılmaya başlandı. Kullanıcıların katkılarıyla yapılan klipleri Twitter'dan #hürriyetbenim hashtag'iyle takip edebilirsiniz.


Ben de kendi videomu oluşturdum ve benim için hürriyetin ne demek olduğunu anlattım. İzlemek için;








Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Kasım 2013 Çarşamba

Kış Bahçesi


Hiç aklımda olmayan bir kitaptı Kış Bahçesi. Okuma Şenliği'nde kış'lı bir şeyler okumamız gerekince baktım ben de hiç bu anlamda bir kitap yok. Artık aboneleri olduğum Kitap Okumak İster misin?e başvurdum bende. Sitelerinde bu kitabı görmüştüm çünkü. Kitabım geldi ve okudum.

Benim çerezlik tabir ettiğim kitaplardan aslında. Bir anne ve iki kızının hikayesi. O yüzden rahat okunacağına emindim ki öyle de oldu. Ama Vera'nın anıları, Stalin dönemi yaşananlar tam bir promosyon oldu açıkçası. Şimdi bu dönemi anlatan kitapları okumalı. Hani tarih bilgilerinden ucundan kıyısından bazı şeyleri biliyoruz da direk insan hikayelerini okumak başka....

Bununla birlikte Midak Sokağı da geldi. Ona başladım şimdi.

Takı askılığı




Daha önce kendime yaptığım odun dilimi ve dallı takı askısından kardeşimde istemişti. Aslında kız isteyeli çok oldu ama odunu zımparalamak gözümde büyüdüğünden bekliyordu öylece. Hafta sonu alet edevat ortaya dökülünce Devrim'in önüne koymuştum zımparalanacak bir kaç parçayı da. Baktım onun işi uzun. Günler kısa odun sehpam bitsin de istiyorum, ben yaptım.
Bizde canavar adı verilen aletten var. Benim oldukça ürktüğüm bir şey. O bıçağı fırlayıverecekmiş gibi geliyor. Hoş bir kez kitaplığı yaparken kırılmıştı ve Devrim'e çarpmıştı da. Neyse bir cesaret birkaç parça şeyi zımparaladım ama pek komiktim.....

19 Kasım 2013 Salı

Yeşilçam Dedikleri Türkiye



İkinci el olarak alınan Vedat Türkali kitabı Okuma Şenliği kapsamında okundu-bitti....Türkali zaten çok sevdiğim bir yazar. Bugüne kadar pek çok kitabını okumuştum. Bunu da görünce almıştım hemen.

Kitap 80'li yıllarını Yeşilçam'ını anlatıyor. Sadece Yeşilçam'la kalmıyor illaki günün siyasi ortamı, grevler, sağ-sol çatışması da güzelce harmanlanmış kitapta...

Muhafazakar bir babanın yine aynı görüşte sinema sevdalısı oğlu Refik'in, sol düşüncede, işçi haklarını savunan insanlarla yolunun kesişmesiyle yavaş yavaş değişen düşünceleri.....İlaç Dosyası adını verdikleri ve ilaç tekellerinin anlatılacağı filmin hazırlıklarına başlamaları ile yaşanan ölümler....Hava karardıktan sonra yaşanan faili meçhul cinayetler......

18 Kasım 2013 Pazartesi

Odun dilimi sehpam:))))))

Odunlara olan aşkım malum. Eldeki ve evdeki malzemelerle mümkün olduğunca odun isteklerimi yerine getirmeye çalışıyorum bu yüzden. Eldeki imkanlarla diyorum çünkü odunu şekillendirmek, zımparalamak bazen farklı aletleri gerektirebiliyor ki tümü bizde yok maalesef...

Aylardır istediğim bir şeydi bu odun dilimi sehpa. Devrim sanırım 2 yıl kadar önce rektörlükte budanmış büyük kütükleri eve yakmak için getirince kafama yer etmişti. Önce iyice kuruması gerekli kütüklerin. Yaşken işlem yapınca neresi çatlayacak belli olmuyor sonra. Kütükleri epeydir bahçede tabure ya da saksı sehpası niyetine kullanıyordum ben zaten. Ama evin içine girememişti bir türlü.
Bir de benim yiyeceğim bir nane değil bu iş. Şu yukarıdaki dilimi çıkartmak Devrim'i bile çok zorladı. Ağaç sağlanmış elektrikli testere ile bile epey uzun sürdü. Biraz da yamuk olmuş ya o kadar kusur kadı kızında da olur....




Neyse dilim oldu bir aydır da öyle bekliyor babamızı bir türlü el atmıyor. Surat yapan ben cumartesi sabahı yapı markete götüttürdüm kendimi. Ayakları yaptığımız tahtayı aldık, ürünleri inceleyerek fikir edindik.....Aynı gün ayaklar tamamlandı:))) Sonra da kütük zımparalandı, ayakların geçmesi için oyuklar açıldı. Bu aşamada zordu çünkü diktörtgen oyukları açmak (ki böyle bir aparat var mı bilmiyorum) zorladı azıcık. Ayak ve kütük buluşturuldu. Ben vernik yerine ceviz rengi dış cephe vernikli koruyucu kullandım. Rengi mobilyalarıma daha uygun. Boyarken daha bir eski görüntüsü olsun diye de fırçayı aşağı yukarı sürüp durdum.

Sonuç Devrim sehpamı su deposuna benzetti. Hani olurdu ya eskiden ayaklı su depoları.....Ama ben çoookkkkk sevdim.




17 Kasım 2013 Pazar

Hasanağa Bahçesi'nde bisiklet turu







Bu aralar fotoğraflarımı yayınlayamıyordum. Çünkü geçen hafta sonundan beri benim erkekler hasta. Önce Ada başladı, kusma falan. O iyileşti sonra Devrim, en sonda Deniz....Sırayla hastalanınca ev kuşu olduk mecburen. Bugün "hadi dedim Hasanağa'ya inelim" Ben sabah erken yürüyüş yapıp gelmiştim. Yenilendi parkımız pek bir güzel oldu artık. Tartan pist ve bisiklet yolu da yapıldı. Arada bir üç tur da ben bindim bisiklete....Fırsat deyip biraz da fotoğraf çektim.

15 Kasım 2013 Cuma

Tarçın Kokulu Kız



Okuma Şenliği kapsamında bitirdiğim bir kitap Tarçın Kokulu Kız. Bir ara Can yayınlarının D&R'da 5 lira kampanyası vardı. O dönem epey kitap toplamıştım, bu da onlardan biri. Bekliyordu okumamı yani...

Neden bilmem seçip de almama karşın hep zor bir kitap diye yaz boyu ertelemiştim bunu okumayı. Okuma şenliği için önce filmi olan kategoride okumayı planlamıştım ama filmini bulamayınca okumadığım edebiyata kaydırdım. Elime alıp da okumaya başlayınca ise acayip sevdim. Amado'nun okuduğum ilk kitabı ama ne hoş bir dili varmış. O kadar kolay ilerledi ki kitap..... Ancak ismine aldanıp da kitap sadece hoş bir hatunu anlatıyor sanmayın. Kitap, 1925 yılında Brezilya'nın Bahia bölgesindeki Ilheus kentindeki seçimleri anlatıyor aslında. Kakao ticaretiyle giderek büyüyen Ilheus'taki gelişme sancıları da diyebiliriz belki....






Birde minik bir kitap alışverişim oldu. Daha önce de bahsetmiştim Gaziemir'de bulduğum ikinci el kitap satan kırtasiyeden. Oradan yukarıdakileri aldım hafta sonu. İzmir'de başka böyle bildiğiniz ikinci el kitap satan yerler var mı? Epey ekonomik oluyor böylesi alışveriş...

14 Kasım 2013 Perşembe

Yer elması



Yazın bahçede çiçekimsi bir bitki büyümeye başlamıştı. Yer elması olabilir demiştik ama emin de olamamıştık. Sonra kocaman sarı sarı çiçekler açtı bizim 2 metrelik bitki. Geçen hafta sonu artık ömrü bitti deyip söktük, bir dünya yer elmamız oldu. Resmen koca kova doldu bir kökle....

Nette bulduğuma göre.....

Besleyici bir sebze olan Yer Elması, A ve C vitaminleri ile kalsiyum, demir ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Köksaplarının yemeği ve salatası yapılabildiği gibi meyve olarak da tüketilebilir. Turpa benzer bir dokusu ve tatlımsı bir tadı vardır

Cildi güzelleştirir. Cinsel gücü arttırır. Basur memelerine faydalıdır. Şeker hastaları için faydalıdır. Vücut direncini artırır. Besleyicidir. Safra gelişini artırır. Kabızlığı giderir. Bol idrar söktürür. Müshil etkisi vardır. İçerdiği besin değerleri ile kansızlığa iyi gelir. Cildin daha parlak güzel görünmesini sağlar. Böbreklerin ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. Romatizma, nikris ve mafsal ağrılarında şikayetleri azaltır. Anne sütünü arttırmaya yardımcı olan yer elması emziren anneler için de faydalıdır. Zayıflamak için diyet yapanların tercih edebileceği yer elması doyurucu ve kalorisi düşüktür.
Yer elması nasıl kullanılır?
Yer Elmasının kökü haşlanarak yemeği yapılır ve yenir. Suyu ile saçlar yıkanırsa saç diplerini kuvvetlendirir. Ezilip lapa haline getirildikten sonra şişliklerin üzerine konursa faydası görülür. Besin değerleri yüksek kalorisi düşük bir besin olduğu için diyet yapanlar kullanabilir.

12 Kasım 2013 Salı

Kavanoz setim tamamlandı....




Daha önce bir tane yapıp denediğim ve hoşuma giden kavanoz süsleme işini tamamladım. Kırnap ipi ile sardığım kavanozlara peçete transfer yaptım. Daha sonra vernikledim. İlk önce yukarıdaki büyükleri yapmayı planlıyordum. Dün elim değmişken küçük kavanozlar da aradan çıkıverdi. Tam takım oldu yani....

Meleğim Olur musun?


Sevgili Tülin hanım, Bulut Gölgesi Meleğim Olur musun? etkinliğini başlatmış. Mümkün olduğunca hem çocuklara hem de yaşlılara yılbaşı armağanı verebilmek için. İlgilenenler buraya göz atabilirler.....

11 Kasım 2013 Pazartesi

Günebakan üçlemesi


Gülşah Elikbank'ın üç kitaptan oluşan serisini bitirdim yeni. Siyah Nefes, Mavi Dağ ve Kızıl Ölüm....Nil adlı bir genç kızın aslında olduğu kişi olmadığını, sihirli güçleri olan başka boyuttan biri olduğunu anlatan fantastik romanlar dizisi...

Çocuk kitabı gibi acayip kolay okunuyor. Bu üçü 5 günde bitti mesela. Ama ben inanılmaz sıkıldım. Okuma Şenliği kapsamında elime almıştım, sahip olduğum tek üçleme buydu çünkü. Kolay okunmasına karşın bence fazlasıyla saçmaydı kitaplar....Mutlu son yapacağız diye aynı ölü iki kez dirildi mesela. Bu arada kitap zevkleri tartışılmaz kesinlikle. Vikitap'a göre bu kitaplar oldukça beğenilmiş...

10 Kasım 2013 Pazar

Yazar ayları- Ortadirek

 Pinuccia'nın Kitapları'nın düzenlediği Yazar Ayları'na ilk kek katıldım. Kasım ayının konuk yazarı Yaşar Kemal idi ve benim elimde Ortadirek adlı kitabı vardı....Bir üçlemenin ilk kitabı Ortadirek ve ben ilk fırsatta diğerlerini de edinip okuyacağım...
 
 


Kitabın adı: Ortadirek
Yazarı: Yaşar Kemal
Sayfa sayısı: 388
Yayınevi: Toros Yayınları
Basım yılı: 1994


Ortadirek bir üçlemenin ilk kitabı. Diğerleri Yer Demir Gök Bakır ve Ölmez Otu....Ortadirek ilk kez 1960 yılında yayımlanmış. İnsanın açlıkla, yoklukla, doğa ile mücadelesini anlatıyor roman....

Annesi ve Halil emmisi arasında sıkışıp kalmış, çocuklarının karnını doyurma derdine düşmüş Ali'nin,
İki çocuğu için mücadele eden, sırtında onca yükle hem kaynanasını hem kocasının idare etmeye çalışan Elif'in,
Kimi kandırırım da yolumu bulurum diyen Halil'in,
Pamuk toplamak, sadece karınlarını doyurmak için günlerce sürecek çileli yolculuğun hikayesi....