Kavanoz süslemece

Şöyle hoş görünümlü bir kavanozum vardı...

İyice temizledikten, etiketinden kurtardıktan sonra tutkalla kırnap ipini dolaya dolaya yapıştırdım. Kuruyana kadar bekledim...

Kestiğim bir peçeteyi dekupaj tutkalıyla yapıştırdım bu kez. İpi yapıştırırken normal tutkal kullanmıştım...Su bazlı vernikle iki kat vernikledim. Yine iyice kuruttum. İçine gıda konacak elimde sürekli oynandı deyip yıkadım yeniden arkasından. Bir şey olmadı....
Bu kavanozlardan içi bitmemiş 2 tane daha var elimde. Bitince onları da aynen süslemeyi planlıyorum. Duruşu pek hoşuma gitti....

 

Bu aralar hep fotoğraflarımı paylaştım. Çok olmasa da yaptığım elişleri de var. Aralara onlardan da sıkıştırayım artık dedim...

Denizaltı gezdik dün.....

Denizaltının içindeki kapılar yukarıdaki gibi......Zaten uyarıyorlar girmeden önce, dar yer korkusu olanlar, yüksek merdivene çıkamayacaklar diye......

Gezimizden kareler. Aslında önce Ege gemisi geziliyor sonra Piri Reis denizaltısı. Ama benim fotolar nedense böyle karışık girdi sayfaya.

 Geminin kaptan köşkünden kareler...

Denizaltı gezisi sonrası böyle pek bir dik merdivenle çıkılıyor yüzeye.....Dün ziyaretçi çok olduğu için geri dönüş mümkün değildi. Gezi sonunda buradan çıkmak gerekiyordu....

Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.....

Deniz'in bu sabahki Cumhuriyet Bayramı töreninden.......

Dev çınar ağacı....

Kaynaklar Köyü meydandaki çınar ağacı.....

Çocuklar ağaç kovuğunun içindeler....

 

 Ağacın kapısı....

Ne Hoş Zamanlardı

Aydın Boysan'la ilk kez orta okul yıllarında tanıştım. Aldanmak adlı kitabı vardı bizde, çok keyif alarak okumuştum. Nedense arada hiç kitabını edinip okumadım. Geçenlerde netten kitap ısmarlarken Ne Hoş Zamanlardı adlı kitabını da ekledim sepetime. Hoş bir sohbet tadında, kah güldüren, kah öğreten keyifli bir kitap yine.....Şiddetle tavsiye ederim.

Tanımadığım bir yazarın hiç duymadığım kitabını kelepirler arasında görüp aldım. Çernobil, Trabzonspor, Kazım Koyuncu arasında gidip gelen konular ama hiç yormayan bir anlatım....Oldukça güzel bir kitap diyebilirim....

Kaynaklar Köyü Nif Dağı doğa yürüyüşü

Buca Belediyesi'nin dağcılık kulübünün doğa yürüyüşündeydik bugün. Kaynaklar Nif Dağı'nda Cumhuriyet Bayramı için geniş katılımlı bir yürüyüş oldu....

 Başta kanyonda 5 km kadar tırmandık. Yorucu-keyifliydi.....

Bölgenin adına yakışır her yerde çeşmeler, mis gibi dağ suyu vardı...

Netten baktığımızda yürüyüş için zor olmayan ve 10 km'lik olduğu belirtilmişti. Ama ilk hedefe biraz çabuk çıkılınca yürüyüş uzadı 20 km'cik kadar yürüdük. Bunun yarısı tırmanmadır. Ve itiraf ediyorum ayaklarım berbat durumda:))))
Son kilometrede Deniz çok yoruldu malesef. Kucağı da kabul etmedi. Büyüdü ya artık....Ada ise hep önde gayet rahat tamamladı yürüyüşü...

Doğa müthiş....

Bu ekip genelde ateş yakarmış molalarda...Bilmiyorduk, hazırlıksızdık. Közde kahve keyfi bile yapanlar oldu yani....

 Öğle molası verilen alan.....

Bahçe pikniğimiz.....

Onur bey pek utangaç takıldı bu kez....

 Soframızdan....İçi beyaz çikolatalı mafinlerde vardı mavi kutuda saklanmışlar...

 Cevizli-çikolatalı ekmek denemesi....

Çocuklar, havanın güzel olması ve Devrim'in su süprizi ile iyice çamura bulandılar...Yukardan hortumla su geliyor, gölleri doluyor...

Nedense Devrim bizim evi çekmiş karşıdan. Bende ekledim....Hani gelmek isteyen olursa kolay bulsun:)))) Ağaçların ardındaki çatısında su deposu falan görünen ev...

 Annem sever toprağı, bahçeyi. Daldı hemen zeytinler toplandı. Bu fotoğrafta da kapalı balkondan toplama işlemi var. Dalları çekip çekip topladık, değilse tırmanmak mümkün değil....

Bugün annem ve kardeşim geldiler. Evde oturmayı planlıyorduk ama hava öyle güzeldi ki bahçeciydik. Semaverde çayımızı demleyip bahçe pikniği yaptık.....