31 Ekim 2012 Çarşamba
kediler üçledi
Hani şurada paylaştığım kedi vardı ya. Onlar azıcık çoğaldılar. Üç tanesi böyle bana bakıyorlar televizyonun yanından. İlk yaptığımı ise anneme götürdüm bayramda pek sevdi:))))
günün fotoğrafı-ekim
31-sen (bugünkü konu biraz kazık yerden geldi. Fotoğraf makinesi hep benim elimde olduğundan benim fotom olmaz pek. Hadi beni çekin dediğimde de böyle abuk pozlar çıkar ortaya genelde. Şöyle bir taradım arşivimi; en yakın zamana ait yukarıdaki fotomu buldum. Geçen baharda trekkingde çekilmişti bu foto)
30 Ekim 2012 Salı
Bit pazarı olayı....
Yukarıdakiler tanesi 1 lira...
Bunu cidden çok sevdim...
İkisini 3 liraya aldım. Daha kullanım yerleri belli değil...
Ciltleri çok iyi durumdaydı. Devrim aldı bunları da..
Sevgimi mormenekşelerr'de gördüğümden beri aklımda olan bit pazarı gezimizi pazar günü gerçekleştirdik. Annem de katıldı bize epey dolandık oralarda. Eskisi gibi değil çok büyümüş. Ve eskiden daha çok erkeklerin gittiği bir yerdi şimdi bolca aile gördük biz.
İşin komik tarafı bir şey beyenip fiyatını soruyoruz adamlar önce yüzümüze bakıp sonra fiyat söylüyor. Pazarlık yeteneği olmayınca da insan emin olamıyor alsam mı almasam mı diye....Mesela o kırmızı cam objeye önce 15 dediler. Dolandık geri geldik anneme 20 demişler. Sonra 10 liraya aldık.
Devrim ve oçcuklar da sıkılmadılar buradan. Bakılacak çok şey vardı. Hele bakırlar....Çoğunda aklım kaldı.....Neyse fırsat buldukça annemle gideriz artık....
Bunu cidden çok sevdim...
İkisini 3 liraya aldım. Daha kullanım yerleri belli değil...
Ciltleri çok iyi durumdaydı. Devrim aldı bunları da..
Sevgimi mormenekşelerr'de gördüğümden beri aklımda olan bit pazarı gezimizi pazar günü gerçekleştirdik. Annem de katıldı bize epey dolandık oralarda. Eskisi gibi değil çok büyümüş. Ve eskiden daha çok erkeklerin gittiği bir yerdi şimdi bolca aile gördük biz.
İşin komik tarafı bir şey beyenip fiyatını soruyoruz adamlar önce yüzümüze bakıp sonra fiyat söylüyor. Pazarlık yeteneği olmayınca da insan emin olamıyor alsam mı almasam mı diye....Mesela o kırmızı cam objeye önce 15 dediler. Dolandık geri geldik anneme 20 demişler. Sonra 10 liraya aldık.
Devrim ve oçcuklar da sıkılmadılar buradan. Bakılacak çok şey vardı. Hele bakırlar....Çoğunda aklım kaldı.....Neyse fırsat buldukça annemle gideriz artık....
29 Ekim 2012 Pazartesi
yasaklı Cumhuriyet...
fotoğraf buradan
Cumhuriyet kutlamalarına katılan vatandaşını böyle tayzikli suyla, tekme-tokatla dağıtmaya çalışan bir ülke de olduk ya......Bundan sonra yaşayacaklarımıza var mı....
günün fotoğrafı-ekim
29-manzara (geçenlerde Urla'ya giderken çekmiştim yukarıdaki fotoğrafı. Aşağıdaki ise vapurdan bir çekim)
27 Ekim 2012 Cumartesi
26 Ekim 2012 Cuma
bugün bizim bahçede....
Annemler bugün babamı ziyaretten dönerken bize uğradılar. Zaten bahçede vakit geçirmeye karar vermiştik. Hiç içeri girilmeden bahçede oturuldu. Ve çocuklar hali......Bahçede bize çikolatalı pasta hazırladılar:))))
günün fotoğrafı
26-huzur......
Hani siz bu görüntünün arka fonunda dalgaların sesini de duyun mümkünse. Teknoloji özürlü ben bunu nasıl ekleyeceğimi bilmiyorum da.......
25 Ekim 2012 Perşembe
günün fotoğrafı-ekim
24-rahat (hamaktan rahat kaç yer vardır ki.....)
25-kırmızı (aslında kırmızıya ayrı bir özenli çalışmak isterdim ben. Severim bu rengi...Ama yeni Urla'dan geldik. Birazdan yine çıkacağız evden malesef bu kadar çıktı bugünlük benden)
23 Ekim 2012 Salı
Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!
23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.
Sony, “Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun ilk görevini dün verdi. Bond’un zihni sinir alet edevatları olmadan sıkıntıya düşeceğini düşünen Sony, “4 ekran ile Bond’a yardım et” görevini açıkladı. Q’nun verdiği görevde 4 ekran olarak TV – Tablet – Akıllı Telefon ve Laptop düşünülmüş. Bu 4 ekranın nasıl kullanılacağı da kullanıcılara bırakılıyor.
Q’nun sorusu ise şu şekilde:
“Eğer sen olsan, bu 4 ekrandan hangisini seçerdin ve o ekrana hangi özelliği eklerdin?”
Sen de bir ekran seç, farklı ve Bond’un işine yarayacak bir özelliği Twitter’da #M1benyaptım hashtag’i ekleyerek paylaş. En çok retweet edilen ve Sony jurisi tarafından seçilen fikirlerin sahipleri, Bond’un güvendiği Sony Xperia Tablet S, Gala Gecesi davetiyesi ve Bond 50. Yıl Blu-ray seti kazanacak.
Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek zihni sinir bir yanın var mı?
Yeni görevleri öğrenmek için, #AjanS hashtag’ini takibe devam et.
https://www.facebook.com/SonyTR
https://twitter.com/Sony_Turkiye #AjanS #M1benyaptım
Bir bumads advertorial içeriğidir.
22 Ekim 2012 Pazartesi
günün fotoğrafı-ekim
23- ayakkabı...
Kırmızısı, mavisi, yeşili, ille de siyahı.....Apartman topuk, babet, topuklu, topuksuz ama spor ayakkabı olmazsa olmaz....Kadınların belki de 2 büyük tutkusundan biri ayakkabı (diğeri çanta tabiki) Hiç bir zaman bitmeyen bir ihtiyaçtır ayakkabı. Siyahtır ihtiyacımız ama uygundur morunun fiyatı. Yani ihtiyaç hala devam eder:)))))
Yukarıdaki bir kaç kutu tahmin edebileceğiniz gibi buz dağının görünen yüzü. Ki ben alışveriş konusunda çok tutarlı biriyken....
Dün yine denizdeydik......
Dün yine bir deniz keyfi yaptık. Ama apar topar alınmış bir kararla. Devrim bir yer duymuş başımın etini yiyip duruyordu. Cumartesi gidecektik baktak sabah hava soğuk vazgeçtik. Öğlen gidelim deyince de ben yanaşmadım. Dün aynı şey, baktım kurtuluş yok. 15 dk'da hazırlanıp çıktık resmen....
Bulunduğumuz koy... Biz gittiğimizde bir kaç dalgıç vardı sadece. Sonradan 3 tane piknikçi aile geldi....
Yol gördüğünüzden daha kötü. Ben ne olur olmaz diye indim çocuklarla arabadan. Arabayı bu yola sokmadan kısa bir yürüyüşle de koya varmak mümkün aslında...
Koy....Şu aşağıda semaver yakan Devrim baba. Biz çocuklarla tepelere keşfe çıktık...
Hasırımızı serip oturduk. Zaten kısa süreliğine geldiğimizden çok da oturma olmadı aslında.Alan müsaitti çocuklar top oynadı, biz denize girdik...
Eh 15 dk'da hazırlanmanın bir bedeli olacaktı. Demlik unutuldu. Ama biz çaysız mı kaldık. Hayır tabiki. Piknik sepetinde bulunan termos bardak imdadımıza yetişti. Az az onda demledik çayları. Poşet demlik çaylardan vardı zaten yanımızda...
Evet dünün kısa bir hikayesi yukarıda. Deli aile biz yine denizin yolunu tuttuk. Su süperdi, hatta beklediğimden de ılık. Ben hiç üşümeden yüzdüm. Ada az girdi ama Deniz'de epey girdi oynadı. Ve en güzeli şu ana kadar hastalanma belirtisi yok:))))
Devrim bir arkadaşından duymuş bu koyu. Özdere 'de. Su oldukça temizdi ama yosunlu. Hem de epey yosunlu. Bir de koyun bir tarafında deniz çiyanları vardı. Pek çocuklara uygun bir yer değil aslında. Tam dalışlık, seyirlik bir mekan. Ama giriş de tan tersi hoş bir kumluk alan...Duş yok, masa vs.'de yok. Ama bi mevsimde pikniğe-balık tutmaya epey gelen vardı. Demekki sezonda oldukça kalabalık oluyor.
Havalar hep bu kıvamda sürse de ara ara kaçamaklar yapsak.....
Bulunduğumuz koy... Biz gittiğimizde bir kaç dalgıç vardı sadece. Sonradan 3 tane piknikçi aile geldi....
Yol gördüğünüzden daha kötü. Ben ne olur olmaz diye indim çocuklarla arabadan. Arabayı bu yola sokmadan kısa bir yürüyüşle de koya varmak mümkün aslında...
Koy....Şu aşağıda semaver yakan Devrim baba. Biz çocuklarla tepelere keşfe çıktık...
Hasırımızı serip oturduk. Zaten kısa süreliğine geldiğimizden çok da oturma olmadı aslında.Alan müsaitti çocuklar top oynadı, biz denize girdik...
Eh 15 dk'da hazırlanmanın bir bedeli olacaktı. Demlik unutuldu. Ama biz çaysız mı kaldık. Hayır tabiki. Piknik sepetinde bulunan termos bardak imdadımıza yetişti. Az az onda demledik çayları. Poşet demlik çaylardan vardı zaten yanımızda...
Evet dünün kısa bir hikayesi yukarıda. Deli aile biz yine denizin yolunu tuttuk. Su süperdi, hatta beklediğimden de ılık. Ben hiç üşümeden yüzdüm. Ada az girdi ama Deniz'de epey girdi oynadı. Ve en güzeli şu ana kadar hastalanma belirtisi yok:))))
Devrim bir arkadaşından duymuş bu koyu. Özdere 'de. Su oldukça temizdi ama yosunlu. Hem de epey yosunlu. Bir de koyun bir tarafında deniz çiyanları vardı. Pek çocuklara uygun bir yer değil aslında. Tam dalışlık, seyirlik bir mekan. Ama giriş de tan tersi hoş bir kumluk alan...Duş yok, masa vs.'de yok. Ama bi mevsimde pikniğe-balık tutmaya epey gelen vardı. Demekki sezonda oldukça kalabalık oluyor.
Havalar hep bu kıvamda sürse de ara ara kaçamaklar yapsak.....
21 Ekim 2012 Pazar
günün fotoğrafı-ekim-çikolatalı kek
21-lezzetli-çikolatalı kek
Bu kez günün fotoğrafını verip kaçmıyorum tarif de ekliyorum. Lezzetli deyince benim aklıma donduma-bitter çikolata gelir...Daha yenice yaptığım çikolatalı kek de bu temaya pek bir uydu sanki....
3 yumurta, 1 su bardağından az şeker, yarım su bardağı sıvı yağ, 2 tatlı kaşığı kakao, 1 kabartma tozu, yarım su bardağı süt, aldığı kadar un, bitter çikolata (miktar kişiye kalmış)
Yumurta ve şekeri bir güzel çırpıyoruz. Karışıma önce sıvı malzemeleri ekliyoruz. Benmari usulü erittiğimiz çikolotayı ekliyoruz. (benim elimde yeni kaynamış sütün kaymağı vardı onunla birlikte karıştırdım çikolatayı) ardından kuru malzemeleri ekliyoruz. Yukarıdaki çıkıyor fırından.....
20 Ekim 2012 Cumartesi
Piknik zamanı....
Bir kaç gündür havalar sıcak gidince bugün için deniz planları yapmıştık. Hatta bin akşamdan giysi çantalarımı falan hazırlamıştım. Günlerdir başımın etini yiyen babamız sabah "hava serin" oldu. Öğle gibi de "ısındı gitsek" diye mızmızlandı. Eeee ben hazırladıklarımı geri yerleştirmişim, yarım gün için onca yolu tepmeyi de canım istemedi. Çocukların da talebi ile Gölet'te karar kıldık. Bir güzel oynayıp enerjilerini attılar (umarım). Hattan dördümüz çift kale maç bile yaptık.....
güzel bir kitap çekilişi
Kitap kurdu böjük'ün ekim ayı çekilişi başlamış. Şansını denemek isteyenler buraya göz atabilirler....
19 Ekim 2012 Cuma
yepyeni kitaplarım
Oku oku'dan ısmarladığım kitaplarım dün akşam tarafıma ulaştı. Pek bir mutlu oldum:))) Bu aralar kitap okuma modundayım ya Evde okumadığım kitaplar olasına karşın aklımda olan başkaları vardı. Evdekilerden işte ite kaka okuyordum birkaç günder. Ben de kendimi kediye-kuşa vermiştim. Dün yukarıdakiler gelince acele acele gündüzden estiklerimi diktim. Bugün de yeniden okumalı günlere dönüyorum.
kırmızı çekiliş,,,,
Shelby 1. yaşı şerefine bu güzel çantayı hediye ediyor. Hemi de kırmızı....İlgilenenler buraya bakabilir...
18 Ekim 2012 Perşembe
Kedi balıkları yedi.....
Benim kedi balıkları yemiş bir tek kılçıklarını bırakmış baksanıza....Eh napılır bu kılçıklarla kitap ayracı olur belki dedim ben de.....
Çokkk çok uzun zaman önce bloglardan birinde denk geldiğim bir kitap ayracıydı bu. Aklımda kaldığı kadarıyla kalıp yapıp diktim. Minik minik beni biraz bozdu bu dikiş ya neyse...Makineye takılıp durdu kendileri. Ama çok eğlenceli kitap ayraçları, şimdilik 8 tane oldular. Dikişin başına oturdukça yapıp hediye ederim diye düşünüyorum....
günün fotoğrafı-ekim
18-akşam (çocukların okulundan bir kare. Güneşin battığı yerde Mevlana heykeli görünüyor. Küçük bir itiraf bunu ben değil Devrim çekti....)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)