mutlu yıllar

Sevdiklerinizle sıcacık bir yılbaşı geçirmenizi dilerim. 2011 hepimize sağlık, mutluluk, huzur getirsin. Ve ayrıca bol bol güzel kumaşlar, yünler, hobi malzemeleri ni de unutmasın gelirken. 

poşete hayır!!!

Uzun zamandır markete giderken elime evden çanta alıp gidiyorum ama pazarda aynı tutarlılığı göstermiyordum. Bir ara evden laylon poşet götürmüştüm ama tuhaf gelince bıraktım. Pazarcılar da ısrarlılar poşet vermekte bazen iki malı aynı poşete koymalarını isteyince bile itiraz ediyorlar. Ama iki haftadır kendi kendimi yendim. Diktiğim ve hazır olan bazı poşetleri kullandım pazarda. Onlar tartarken hemen uzatıyorum poşetimi "buna koyun" diye. Kimi yadırgayıp ayrıca laylon poşete de koymak istesede kesinlikle reddettim. Ama üç tanesi birer meyve fazla koydular çantalarıma....Kendim için, çevre için güzel bir şey yapmış olmaktan mutluyum.

Bu laylonumsu tişörtler annemdeymiş, bir yerlerden gelmiş. "Al bir şeyler yaparsan" diye vermişti. Üç tane çanta çıktı. Şık şıkıdım değiller. Öyle olsalar kıyamazdım içlerine sebze koymaya. Birini aldı annem, ikisi benim hizmetimdeler...

sanal kan bankası

(fotoğraf buradan)


Kimin ne zaman kana ihtiyacı olduğu hiç belli değil.Ameliyat, kaza, hastalık... O kadar çok neden bu ihtiyacı doğuruyor ki... Kanın temin edilebileceği tek kaynak halen "insan" ve bu nedenle çok çok önemli bir konu kan bağışı. Evlenmeden önce ihtiyaç halinde kan bağışında bulunuyordum. Sonradan bir kere verebildim. Genelde kan seviyem düşük çıktı. Biz bayanlar bu konuda şanssısız malesef.
Ben dünyanın ilk sanal kan bankası ile geçen gün tanıştım. Aslında 1999 yılından beri varmış duymamışım. Gönüllü kan bağışlamak isteyenlerle ihtiyacı olanları sanal ortamda buluşturan bir site. Belki de hiç tanımadığınız biri size hayat verecek ya da siz hiç tanımadığınız birine.....

bereler yola çıktı

Mutlu Olalım Derneği'nin çocukları için hazırladığım paket  hazır ve iletilmek üzere yola çıktı. 12 bere ve 3 atkı hazırladım şimdilik. Neden şimdilik ? Birkaç işim var yapılması gerekli onlardan sonra bere örmeye geri döneceğim. Özlem hanımla konuştuk da bugün daha çokkkk ihtiyaçları varmış. 30 taneye tamamlanırsa bereler yılbaşında çocuklara verecek. Hadi örgü sever hanımlar siz de bir kaç tane bere-atkı-eldiven örüp gönderim sevimli çocuklarımıza.
Mutlu Olalım Derneği'nin iletişim adresleri burada var.

yeni yıl size ne getirsin?????

Sevgili Tetesal beni geçen hafta mimlemişti. Ancak fırsat buldum yanıtlamaya...

- Yeni yıla kimlerle birlikte girmek istersiniz ?

Ailemle

- Yeni yıldan beklentileriniz neler ?

Sağlık ve huzur getirmesini bekliyorum.

 - Yeni yılda neler yapmak istiyorsun ?

 .Denize gitmek istiyorum. Sevmiyorum napayım kışı-yağmuru-çamuru...

 .Deniz de denizi sevsin artık istiyorum,

 .Bir mucize olsun hem Deniz'in hem Ada'nın alerjileri ortadan yok olsun. Hatta tüm çocuklarınki...

 .Daha çok doğa sporu yapabilmek, 

 - Yeni yılda ne olursa çok mutlu olursun?

(Politik değil çok ciddiyim) Çocukların istismar edilmediği, en iyi eğitim ve sağlık koşullarına kavuştuğu bir dünya. Öyle can sıkıcı ki TV'deki haberler. Bazen aklım almıyor çocuklara yapılanlara. Çocuklara zarar verenlerin ise en ağır şekilde cezalandırıldığı bir adalet sistemi tabiki...

- Yeni yıla dair mesajın..

Mutluluklar hepinize....

kakalak alerjisi duymuş muydunuz?

 (o çirkin böceğin resmini koyasım gelmedi. Ben güzelleriminkini ekledim)

Kakalak alerjisini duymuş muydunuz? Ada atopik olduğu halde açıkcası ben ilk kez duydum.
Cuma günü Deniz'e üçüncü kez deri alerji testi yapıldı. İlk ikisinde birşey çıkmamıştı ama doktor "küçük daha. Deniz'de kesin alerji var" dediği için devam..Sonuç Devrim'i de beni de hem şaşırttı hem güldürdü. Deniz'de kakalak alerjisi varmış. Yüksek ihtimalle ev akarlarına ve toza karşı da var ama henüz ortaya çıkmamış. Nereden gelir bu alerji? Böceğin salgıladığı tükürük alerjenmiş. Evde şu anda yok ama evi ilk aldığımızda vardı. Deniz yeni doğmuştu o yıl. Düzenli ilaçlama ile çarçabuk kökünü kuruttum ama belki de o zamanlardan bir şey. Bilemiyoruz artık önümüze bakacağız. Akarlara karşı savaşılacak şimdi...
Sabahtan beri nette bu iki alerji türü ile ilgili ne varsa okudum. Akarlardan kurtulmak pek de kolay değilmiş, temizlik falan kar etmiyormuş. İlk işi yün olan yorganlarını değiştirdim. Halı kalkacak. En zoru çok sevdikleri ve bir dünya olan peluş oyuncakları kaldırmak olacak. Özellikle Ada bayılıyor onlara. İçi dolu oyuncaklarda akar yuvasıymış.  Alerjiye karşı elektrik süpürgelerini de araştırmaya başladım. Deniz'de astım da çıktığı için daha bir dikkat isteyecek gibi.
Yani evin her yerine yerleşen toza karşı savaş gözümde nasıl büyüyor anlatamam.
Görünen tozu almak da yetmiyormuş, yatakların, koltukların derinlerinde gizleniyormuş akarlar. Zaten sinir olup toz alır dururdum, şimdi baktığım her tekstil ürünü bana düşman gibi gelecek....

mutlu çocuklar için yeniden.....

(Benim şu ana kadar biten örgülerim. Bir kısmı da vardı elimde)

Yazı Yetenek.sizin adresinden aynen alınmıştır...

Daha önce bir duyuru yayınlamıştım. Dernekten gelen istek üzerine yazımın 2. Etkinliğini tekrar duyurmak istedim. 1. Etkinlik içinde destek olursanız seviniriz. Ayrıntıları buradan da okuyabilirsiniz.

Amacımız; tedavi esnasında hastanede yatan çocuklarımızın üşümemesi için, yapacağınız örgülerle ısınmalarını sağlamak.

Hediye Paketi İçeriği: Atkı, bere veya eldivenden oluşmaktadır.

Paketten birini veya bir kaçını temin ederek, içine sevginizde katarak gönderirseniz, hepimiz mutlu oluruz. Paketlerin gönderimi kış boyunca yapılabilir, zaman sınırlaması yoktur.

Not: Paketin içine ekstradan aşağıda yazılanlarıda eklerseniz derneğin ihtiyaç listesine destek olmuş olursunuz.
Balon

Çeşitli Oyuncaklar

Resim defterleri

Boyama kitapları

Çocuk kitapları
Çocuk dergileri

Çocuk maskeleri

Kırtasiye malzemeleri

Bu ihtimalleri gerçekleştirmek isterseniz ;

Mutlu Olalım Derneği Adresi :

Özlem Şengir

M. Kemal C. Burak Apt. No : 44 D.4 Bornova-İZMİR

Bu ihtimali “sizin, bizim yerimize gerçekleştireceğinize inanıyorum” diyorsanız ;

Hesap Numaramız:

Garanti Bankası Ege Üniversitesi Şubesi / Şube Kodu: 524 / TL Hesap No: 6299796

Bu ihtimali gerçekleştirmek ve görmek istiyorum derseniz, ayrıca her türlü öneri ve sorularınız için bize ulaşabilirsiniz :

E-posta adresimiz : mutluolalim@gmail.com

Web Sitemiz : http://www.mutluolalim.com/

Bloglarınızda duyurarakta katkıda bulunabilirsiniz. Geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

 

 

Şu ana kadar derneğimizin eline ulaşan 3 paketten çıkan hediyelerimiz;

6 eldiven
10 çorap
9 bere
3x50 maske
3 atkı
67 balon
1 pelerin
3 boya kalemi
2 resim defteri
2 kitap
2 boyama kitabı
2 yazı tahtası

Gönderenlere ve destek olanlara çok teşekkür ediyoruz...

büyük kumaş sepet

Anneme yaptım bu sepeti. İçine yünlerini koydu. Oldukça büyk bir şey oldu. Biraz yüksek olmuş ama gerekirse kıvrılabilir. Eski hurcumdan kalan son parçayı kullandım. Onun kendi elyafı vardı ben bir kat daha elyaf diktim arasına ki daha tok dursun. Üzüldüm bu kumaşın bittiğine, çok seviyordum desenini.Taa öğrenciliğimden kalma bir hurçtu...

eskitme aynam

Deniz içi incili deniz kabuğunu yapıştırdım.

Lolipu'daki eskitme boyamalara hasta olduğum artık malumunuz. Daha önce iki çerçevede denedikten sonra asıl amacım olan bu aynayı boyadım. Çevçevelerin birini krem,  birini beyaz yapmıştım ki hangisini severim diye. Beyaz oldu seçimim.
Bu ayna da bayramdan önce yapıldı. Koyu kahverengi üzerine beyaz boyayarak yaptım.  Yine denizi taşıdım evime...Aynanın üzerine yapıştırdığım deniz kestanesini doğal renginde bıraktım ama kabukları beyaza boyadım. Koridorumdaki yerini aldı kendileri...

yağmur, inşaat, hastalık....

İzmir bir süredir yağmurlu. Hava arada açsada kapalı-kasvetli. Mutsuz ediyor bu havalar beni, sevmiyorum. Bir de inşaat sıkıştırdık araya.  Ben ne zamandır balkonu büyütüp (resimde görülüyor L bir balkonum vardı, eşitlenecek) salonun önünü kapattırmak istiyordum. Dün bir usta bakmaya gelmişti, anlaştık hemen bugün başladılar. Devrim'de balkon demirlerini kesiyor resimde. Bahçe çamur, evin girişi çamur....üstelik bugün akşama Uşak'tan misafirlerim gelecek. Ama ben dedim illa büyütülsün balkon mızmızlanamam...
Deniz beyimiz de tam bu vakitte hastalandı. Grip sanki. Cuma günü alerji testi var, ilaç içiremiyorum. Gidip gelip bitki çayları yapıyorum, zorla içiyor artık. Saolsun Ada ödevlerini yapıyor sorunsuz.  Eeee diyorsunuzdur "bu kadar işinin arasında bilgisayarın başında ne işin var?" Hani olur ya çok iş vardır yapılacak, ama neresinden tutsanız bilemezsiniz. İşte ben de o durumda azıcık kaçtım buraya....

mutfak havlusu

Yine nette dolaşırken rastladığım bir fikir. Mutfak havlusunu fırına takmak için yaptım. İki parça kumaşı havluya dikip, arasından kurdele geçirip fırın sapına bağlıyoruz. O kadar... Biraz hareket gelsin diye parçadan çiçekler kesip havluya aplike ettim. Parçam çok küçüktü, aplikeler de küçük oldu. Biri anneme biri kardeşime gitti.

Başladım...

Elimdeki iplerle bereleri örmeye başladım. Zaten şu sıralar hava oldukça soğuk, dikiş makinasının olduğu oda da evin en soğuk yerlerinden. Bu yüzden makinaya bakmıyorum bile şu günlerde. Fırsat bu fırsat deyip yapabildiğim kadar bere öreceğim...

sadece oyuncak istiyorum

 

Bu yazı yeteneksizin adresinden aynen anmıştır....

 

Evet yanlış duymadınız bu çağrı hepimizinde tanıdığı Atölye Kedi' den. Kendisi bir anasınıfı öğretmeni...

Yeni atandığı köy okulunda ki, minik öğrencilerinin sınıfta oynayacak oyuncakları olmadığını söyledi. Hepimizin geleceği olan bu çocukların tek ihtiyaçları sınıflarında oyun oynarken eğlenecekleri oyuncaklar.

İmkansızlıklarla savaşan bir öğretmenin ve aynı zamanda içimizden olan bu arkadaşımızın sesini duyup ona yardım etmek isteyenlerin yapacakları çok basit. Ya evinizde çocuklarınızın oynamadığı, sıkılıp bir köşeye attığı oyuncakları yada kendi ellerinizle yapıp, satın alacağınız her türlü oyuncağı Yıprak İlköğretim Okulunda okuyan öğrencilerimizle, çocuklarımızla paylaşmak. Yeni yıla girdiklerinde onlarında yeni oyuncakları olsun, onlarda gülsün!

Onların öğretmenler gününde öğretmenlerine getirdikleri hediyelere göz atıp, Atölye kedinin yazısını okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Temin ettiğiniz oyuncakların yanına varsa boyama ve hikaye kitabıda eklerseniz, kütüphanelerinede katkıda bulunmuş olursunuz.

Kargolarınızı mutlaka PTT ile gönderiniz, çünkü Ptt ile görüşüp köye kadar kargoları haftanın 1 günü biriktirip getirmelerini rica ettik.Saolsunlar seve seve kabul ettiler. Diğer firmalarla gönderirseniz ulaşmayabilir çünkü köye kargo gelmiyor.

Göndereceğiniz Adres:

Evren Yılmaz

Yıprak İlköğretim Okulu - Anasınıfı

Afyon/ Dinar

NOT: Yazıyı kopyalayıp, blogunuzda duyurarakta destek olabilirsiniz.

Çocuklar mutlu olsun

 

Mutlu Olalım İçin 2 Etkinlik

Mutlu Olalım Derneği için daha önce 23 Nisan'da bir etkinlik düzenlemiştik. Şimdi ise; 2 farklı etkinlikle çocuklarımıza destek olup, yüzlerini güldürmeye çağırıyoruz sizi...
 

Etkinlik 1: Yılbaşı

Amacımız ; Bu yılbaşında dağıtacağımız hediye paketlerine sizinde destek olarak, çocuklarımızın yüzünü güldürme ihtimalinizdir.
Hediye Paketi İçeriği : Resim defteri, pastel boya ve oyuncaktan oluşmaktadır.
Paketten birini veya bir kaçını temin ederek, içine sevginizde katarak gönderirseniz, hepimiz mutlu oluruz.
Paketlerin yılbaşından önce aşağıda ki adrese gönderilmesini rica ediyoruz.

Ayrıca; İzmir de bulunan arkadaşlarımızdan, yapılacak olan eğlence organizasyonunda faydanılmak üzere palyanço, müzisyen, sihirbaz,çocuk oyunu gibi desteklerde bekliyoruz.
Etkinlik 2: Üşümesinler

Amacımız; tedavi esnasında hastanede yatan çocuklarımızın üşümemesi için sizin yapacağınız örgülerle ısınmalarını sağlamak.
Hediye Paketi İçeriği: Atkı, bere veya eldivenden oluşmaktadır.
Paketten birini veya bir kaçını temin ederek, içine sevginizde katarak gönderirseniz, hepimiz mutlu oluruz. Paketlerin gönderimi kış boyunca yapılabilir, zaman sınırlaması yoktur.

Not: Paketin içine ekstradan aşağıda yazılanlarıda eklerseniz derneğin ihtiyaç listesine destek olmuş olursunuz.

Balon
Çeşitli Oyuncaklar
Resim defterleri
Boyama kitapları
Çocuk kitapları
Çocuk dergileri
Çocuk maskeleri
Kırtasiye malzemeleri


Bu ihtimalleri gerçekleştirmek isterseniz ;
Mutlu Olalım Derneği Adresi :
M. Kemal C. Burak Apt. No : 44 D.4 Bornova-İZMİR

Bu ihtimali “sizin, bizim yerimize gerçekleştireceğinize inanıyorum” diyorsanız ;
Hesap Numaramız:
Garanti Bankası Ege Üniversitesi Şubesi / Şube Kodu: 524 / TL Hesap No: 6299796

Bu ihtimali gerçekleştirmek ve görmek istiyorum derseniz, ayrıca her türlü öneri ve sorularınız için bize ulaşabilirsiniz :
E-posta adresimiz : mutluolalim@gmail.com
Web Sitemiz : www.mutluolalim.com 

etkinlik var...

lilacsmell her hafta bir bloğun tatılacağı etkinlik başlattı. Etkinlikte katılımcıların oyu ile seçilecek blog aynı zamanda ayın bloğu olacak..Merak edenler lilacsmell'i ziyaret edebilir.

minik bir hobi köşesi

Dikiş makinası alınca renk renk ipler almak da şart oluyor. İnsan hemencecik istediği rengi bulamayabiliyor. Ben ilk önceleri bir kutuya yerleştirmiştim ama al- koy derken hem ipler karışıyor, içinden diğer malzemeleri falan ara zor geliyordu.İnternette dolanırken gördüğüm bir resim bana fikir verdi. Daha önce merdivenimde ve banyomda kullandığım çekmecelerden elimde kalan sonuncusunu da hobi köşesi haline getirdim. Daha doğrusu getirdik. Ben boyadıktan sonra çivileri Devrim çakıverdi. Yandaki küçük makaralar için olan da onun fikri. Araya da bir raf daha ekledi ki çok işime yaradı. Hemen elimin altında, düzenli bir rafım oldu....
O makinamın altında gördüğünüz masa da yine eşimin salondan artan rabıtalarla yaptığı bir masa.

bu soğukta bere lazım

Bu soğukta bere lazım. Saban Ada'yı okula götürürken lahana gibi giydirdim, isyan etti "ben üşümüyorum" diye ama kurtuluşu yok. Hafta sonundan bile soğuk bugün. Yukarıdaki bereyi Onur için ördüm. Deniz temalı yine. Heryerde deniz var bizde onsuz olmuyor. Alttakiler de Ada ve Deniz için daha önce ördüklerim. Hoş Ada artık böyle şeyler giymiyor, delikanlı oldu ya...

Malesef soğuk

Sevmiyorum ben soğuğu...Kalın kalın kıyafetler. Her yerden bir yelek,kaban,ceket çıkıyor...Bizim ev bir de sobalı tek odaya tıkılıp kalıyorsun. Dün saban yürüyüşe çıkarken kısa kollu tişört üzerine ince bir şey giymiştim, öğlen anneme giderken kalın kabanımı..Ve bugün sabah tutacak kadar olmasa da kar yağmaya başladı. Nasıl soğuk bir hava. Yani İzmir için....

Ama günün incisi yine Ada güzelimden geldi. Kahvaltı yaparken tv'de kar haberleri vardı. "Anne şimdi bizim televizyonumuz mis kokulu olsaydı o karın kokusunu duyardık dimi?" Bir yerde okumuş sanırım böyle bir televizyonun yapılmaya çalışıldığını.

Ada'ya polar yelek

 Elimdeki fermuar tepeye kadar yetmedi.

Abisini çekmeye çalışırken Deniz  de illa "beni çek" dedi. Biraz kıskancız da...


Ada için ev içinde giyeceği polar bir yelek dikeyim dedi. İki kat polar yaptım ki kalınca olsun. İçi ve ceplerini turuncu yaptım. Ama Ada nedense hep turuncu tarafını dışarı getirerek giyiyor. Fermuarlı yumuşacık bir ev yeleği oldu. Yataktan kalkınca direk sırtına geçiriyor. (benimkiler pek süveteri sevmiyorlar, yelek kurtarıcım o yüzden)

sağlık beslenmek üzerine bir sohbet

Dün Ada'ya akşam yemekte ne olduğunu anlatıyordum. Taze fasülye ve kereviz var deyince aramızda şöyle bir sohbet geçti;
- Anne sen neden hep sebze yiyorsun
-Sağlıklı olmak için
- Ama sen zaten hep sağlıklı yemek yiyorsun,
- Ama hem kilo vermek istiyorum hem de yaşlandığımda sağlıklı olmak istiyorum,
- Yani sen daha çok mu yaşamak istiyorsun?
- Hayır yaşlı bir insan olduğumda her tarafımın ağrımamasını, daha az doktora gitmeyi istiyorum.
- Bence sen abartıyorsun, hep sebze yenmez,
- Ama sebze sağlıklıdır...
- Sen abartıyorsun anne...

Bayramdan sonra Meltem hanımın önerdiği beslenme düzenine geçtik eşimle birlikte. Arada küçük değişiklikler yapsak da listelere sadık kalıyoruz. Haliyle iki haftadır eve pilav-makarna sadece çocuklara yapılıyor.  Tatlı falan zaten yok. Çocuk ikimizin önünde de salata, sebze yemeği, brokoli,kereviz görüyor. Sonuçta tepkisi yukarıdaki gibi oldu.

Bu arada yukarıdaki kereviz portakallı bence çok çok hoş oldu. Hatta misafirimiz (Uşak'tan geldi ) vardı sevmezmiş pek kerevizi ondan tam not aldı. Onların oradaki zeytinyağlı yemekler yapan bir lokantadan daha iyi olmuş dedi. Nasıl yaptığıma gelince;
Kerevizleri halka halka dilimleyip unlu suda beklettim diğer malzemeler hazır olana kadar. Önce soğanı doğrayıp zeytinyağında azıcık çevirdim, havucu ekleyip onu da biraz kavurdum. Suyunu süzüp tenzereye  dizdiğim kerevizlerin üzerine bu karışımı yaydım. Küçük doğradığım patatesleri de ekledim. Bir limon ve bir portakalın suyu, azıcık normal su ,tuz, şeker....bu kadar.

iki kardeşe hediye

Biri erkek biri kız iki kardeşe hideyi gitti bu çerçeveler. Deniz kabuklarım bitene kadar kullanacağım sanırım. Diğer kabuklu çerçevelerden farklı olarak bunları önce boyadım ve peçete transferi de yaptım.

convers patiklerim

Yeni bebişimiz oldu ya dikkatim o yöne kaydı bu günlerde.  Aslında bundan önce bir tek okulda örmüştüm bebek patiği (ev ekonomisi dersinde) Yani hiç girmediğim bir alan. Kızımın cicileri bloğunda gördüğüm bu patiği Onur için denemeye karar verdim. Kabul patik dört dörtlük olmadı ama mankenime diyecek yok. Bam bam'ın ayağına da uydu bir güzel poz verdi. Dün gittik yine bebişi görmeye verdim patikleri neyse annemden geçer not aldım. Bu da bir şeydir.

geç kalmış bir mim ve kurabiyeler

Biraz geç kalmış bir mim bu. Sevgili Gönül mimlemişti beni ve "garip alışkanlıklarımızı" soruyordu. Zor bir konu aslında. İnsanın aklına gelmiyor ki...
Terliklerin-ayakkabıların ters durmasından hoşlanmam, mümkün olduğunca düzeltirim. En garip huyum bu sanırım.


Yukarıdaki kurabiyeler de yine çocuklar için yaptıklarımdan. Un kurabiyesi en favorimiz bizim. Yarısını kakaolu yapınca da çocuklar daha bir mutlu oluyor. Ben un kurabiyesinin klasik "margarin-un-pudra şekeri" üçlüsüne nişasta da ekliyorum. Daha bir hoş oluyor sanki...

Tire'den sıcacık bir paket geldi

Sevgili Fatma'dan geldi bu güzellik. Blog üzerinden sohbet ediyorduk Fatma ile pazar günkü blog yazarları buluşmasında ise tanışma fırsatı bulduk. Çok da iyi oldu, güzel bir arkadaş edinmiş oldum. Cuma günü dünyaya gelen Onur için bir şey yollamak istediğini söyledi bana. Açıkcası bu kadar çabuk beklemiyordum. Ama dün akşam kargo bana Tire'den bu sıcacık paketi getirdi. Serap henüz görmedi hediyesini, eminim bayılacaktır. Çok teşekkürle Fatma, ellerine sağlık...